Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Boşnakların Osmanlı Topraklarına Göçü

Alahimanet Bosna

Tufan Gündüz

Alahimanet Bosna Sözleri ve Alıntıları

Alahimanet Bosna sözleri ve alıntılarını, Alahimanet Bosna kitap alıntılarını, Alahimanet Bosna en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Göç edenler arasında en ilginç gerekçe ise Lastva'dan Abid Mehoviç'inkiydi: "Memleketten kaçmam için sebep yoktu. Tek sebep benim akılsız kafamdır. Memlekette değil, başka yerde daha kolay yaşayacağımı düşünmemdir.."
Sayfa 104 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
"Beş parasız ve yaya olarak beş aylık bir yolculuktan sonra doğduğum yere geldim. Şerif Gorazdaniç insanları göç etmeleri için para veriyor ve her şekilde yardım ediyordu. Dönünce onunla karşılaştım. Bana "Sen Türk (=Müslüman) değilsin, Hırvat'sın dedi. Çünkü orada, Türk topraklarında kalamamış ve Türk (=Müslüman) olamamıştım.."
Sayfa 219 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
Anavatanını terk ederek Osmanlı topraklarına gelen, fakat çok acıdır ki, derin hayal kırıklığına uğrayıp Bosna'ya dönmek için yola çıkanları uzun ve meşakkatli bir yolculuk beklemekteydi. Öncelikle geri dönüş yasak olduğundan zaptiyeye yakalanmamaları gerekiyordu. Bu yüzden çoğunluğu gece hareket etmek zorundaydılar. Yaya olarak Üsküp'e ulaşmak bazen aylarca yürüyüşü gerektiriyordu. Yakalandıklarında eğer rüşvet verebilirlerse kurtuluyorlar, değilse hapse atılmak tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlardı..
Sayfa 219 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Görünen şudur ki, Boşnakların zorunsuz göçü kısa vadede kimseye fayda sağlamamış, pek çok göçmenin hayatı savrulup gitmiş; maddi ve manevî büyük zararlara sebep olmuştur..
Sayfa 224 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
İlk göçmenlerin Osmanlı ülkesindeki hayat şartlarının son derece iyi olduğu, Osmanlı Devleti'nin Boşnaklara ev, tarla, hayvan vs. verdiği yolundaki mektupları yoksul, vasıfsız, eğitimsiz, herhangi bir mesleği icra edemeyen Boşnaklar için Osmanlı Devleti'ni bir "Hayal Ülkesi" durumuna getirmişti. Boşnak aydınlarının göç aleyhindeki propagandalarına ve aydınlatma çabalarına rağmen "hayal ülkesi"nde daha rahat yaşama imkânlarının elde edileceği yolundaki inanç o kadar kuvvetlenmişti ki, göçlerin önüne kimse geçemedi..
Sayfa 222 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Geri dönenlerin ifadelerine nazaran şikâyet ettikleri en önemli konu, iklim şartlarıydı. Bosna-Hersek'in uçsuz bucaksız ormanlarına ve yeşil doğa örtüsüne nazaran Orta Anadolu toprakları yaşanılabilir bir yer değildi. Bu durumu bir Boşnak "Yüz saat gitseniz bir ağaç yok, bu yüzden insanlar gübreyi (tezek) odun olarak kullanıyorlar." diye izah etmişti. Ankara'ya gönderilmiş olan bir başka göçmen ise "Havası, suyu, ekmeği, sebzesi, hiçbir şeyinin tadı bizim buralar gibi değil. Hava boğucu bu yüzden herkes yüksek yerlere yerleşmeye çalışıyor." diye Bosna ile karşılaştırma yapmıştı..
Sayfa 213 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
İlk göçmenlerin Sultan'ın Boşnakları çok sevdiğini, onlara ev ve tarla verdiğini, orada hayatın çok kolay olduğunu anlatan mektupları, göçün teşviki konusunda en acımasız ve tehlikeli olanıydı. Çünkü akrabalardan/güvenilir kaynaklardan alınan bu bilgiler zaten yoksul olan ahaliye yeni ve zengin bir hayat kurabilmeleri için kolay bir çıkış yolu göstermekteydi. Mektubun tanıdık birinden gelmesi sebebiyle inandırıcılığının yüksek olması, köy ve kasabalarda etkin bir şekilde göç fikrini doğurmaktaydı. Göçmenlerin gazetelerde göç aleyhine yapılan yayınlara kulak tıkamalarının sebebi de buydu. Onlar tanıdıkları vasıtasıyla ne büyük bir felakete sürüklendiklerini uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra Anadolu'ya ulaştıklarında anlayabiliyorlardı..
Sayfa 103 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Bosna'nın Avusturya tarafından işgalinden sonra başlayan Osmanlı topraklarına Boşnak göçünün en belirgin özelliği güçlü bir ajitasyona dayanıyor olmasıydı..
Sayfa 221 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
1897 yılındaki Türk-Yunan savaşında gönüllü askerlik yapmak amacıyla gelen Boşnak gençler arasında geri dönmeyip, yeni hayatını Osmanlı topraklarında kurmak isteyenler de vardı..
Sayfa 104 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
"Bir Boşnak" imzasıyla tekzip gönderenin ifadesine göre 1883'te Avrupa'da ortaya çıkan kolera salgınının Bosna'ya da sirayet etmesi hâlinde Müslüman-Hristiyan, kadın-erkek karışık olarak hastanelerde tedavi edilmeleri ve yatırılması kararının alınması da kabul edilebilir değildi. Hele Avusturyalı idarecilerin Müslümanları domuz eti yemeye teşvik etmeleri, askere alınan gençlere bu yolda eğitim vermeleri halkı kızdırmaya yetmekteydi. Ne var ki, şikâyetler Avusturya İmparatoruna asla ulaştırılmamakta Bosna-Hersek'in idaresinden sorumlu olan B. Kallay bile kral yanılttığından, son çare göç etmekte bulunmaktaydı..
Sayfa 100 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
Büyük hayallerle geldiği hâlde dönmek zorunda kalan Bosanski Novi'den Ömer İbradzic Memiç'in ifadesi ise geri dönenlerin durumunu tam anlamıyla izah etmektedir: "Türkiye'de kalbimi kaybettiğimi düşünüyorum.."
Sayfa 219 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Alahimanet (=Allah'a Emanet), Boşnak dilinde hem "elveda", hem de "güle güle" yerine kullanılıyor. Elbette çok sevdiği bir varlığı Allah'a emanet etme gibi bir anlamı da yok değil..
Sayfa 10 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Parçalanan Aileler
Göç ve iskânın ortaya çıkardığı en önemli sorunlardan birisi ailelerin parçalanmasıydı. Ailesini Bosna'da bırakarak gelenler, tek başına kaçanlar ya da türlü sebeplerle aile fertleriyle göç edememiş olanlar, iskânları gerçekleştikten hemen sonra, ailelerini yanlarına getirmeye çalışmaktaydılar. Osmanlı Hükümeti bu tür müracaatlar vaki olduğunda, Avusturya Hükümetiyle irtibata geçerek gerekli izinleri temine çalışıyordu. Bu durum aslında Osmanlı topraklarına yerleştikten sonra ferdi olarak Bosna'ya gidip ailesinin geride kalan fertlerini getirmeye çalışanlar için de önemli bir kolaylıktı. Hükümet, müracaat edilmesi hâlinde bir ailenin geride kalan fertlerini getirebileceğini, bu amaçla kişinin Bosna'ya gitmesine gerek olmadığını bildirmekteydi. Hatta bu tür durumlarda hükûmet yol ve nakil masraflarını da üstlenmekteydi..
Sayfa 206 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Bab-ı Ali'ye gönderilen "Bir Boşnak" imzalı yazıda, Boşnakların Avusturya Hükümetinden nefretinin nedenleri ve göçün bütün sebepleri etraflıca ele alınmıştı. Buna göre göçün temel nedeni Avusturya'nın yaptığı zulümlerdi ve insanlar sırf bu yüzden vatanlarını terk etmek durumunda kalmışlardı. "Bir Boşnak"ın naklettiklerine göre Avusturya daha işgalin ilk gününde kan dökerek güya Bosna'yı savaşarak aldım imajı uyandırmaya çalışmıştı..
Sayfa 98 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Bošnjak, sayı 43 (25 Ekim 1900)
"Vatan nedir? Biz orada doğduk, büyüdük. O bizim dedelerimizin kemiklerini, sevdiklerimizin yüce emanetini muhafaza eder. Onlar kendilerini vatanı korumak için feda ettiler. Bu, değeri bilinmeyen mücevherimizdir ve ona her şeyimizi veriyoruz. İnsan kendisini besleyen ve iyilik yapana nasıl karşılık verebilir? Bütün güçlerini korumak için harcayacak gerekirse vatanı için canını verebilecek. Bu ölüm en tatlı ölümdür. İnsan vatansız ne yapabilir. Canı, ailesi, akrabaları... O onun bütün acı ve korkularını anlar. Mutsuzluğunda da ona yardım eli uzatır. Vatanı bırakmak, bütün varlığını bırakmak anlamına gelir.."
Sayfa 81 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.