Yaşadığımız dünya bir yanılgı, gülünç bir yansılamaydı. Aynalar ve tanrılık, bu gülünç yansımayı çoğaltıp doğruladıkları için, birer iğrençlikten başka bir şey değildi. Bilgeliklerin en yücesi, kendini tümüyle vermekti. Bu bilgeliğe erişmenin de iki yolu vardı (Peygamber seçimi serbest bırakıyordu): ya Dünya nimetlerinden el etek çekecektin ya da sefahate dalacaktın. Ya teni tümden yadsıyacaktın ya da tene aşırı düşkünlük gösterecektin.