Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aldanmış Kəvakib - Seçilmiş əsərləri

Mirza Fetali Ahundov

Aldanmış Kəvakib - Seçilmiş əsərləri Hakkında

Aldanmış Kəvakib - Seçilmiş əsərləri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
61 Kişi
265
Okunma
54
Beğeni
2.086
Görüntülenme

Hakkında

Kitaba Mirzə Fətəli Məhəmmədtağı oğlu Axundovun (Axundzadə – 1812 Nuxa/Şəki - 1878 Tiflis — Azərbaycan yazıçı-dramaturqu, materialist filosofu, ictimai xadim, Azərbaycan dramaturgiyasının banisi) nəsr əsərləri, şeirləri, dramları və məqalələri daxil edilmişdir.
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 14 dk.Sayfa Sayısı: 432Basım Tarihi: 2016İlk Yayın Tarihi: 2014Yayınevi: Kitab KlubuOrijinal Adı: Seçilmiş Əsərləri
ISBN: 9789952826043Ülke: TürkiyeDil: AzericeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 83.9
Erkek% 16.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Mirza Fetali Ahundov
Mirza Fetali AhundovYazar · 9 kitap
Mirza Fetali Ahundov (Azerbaycanca: Mirzə Fətəli Axundov, میرزا فتحعلی آخوندزاده / Mirzə Fətəli Axundzadə), modern Azerbaycan edebiyatının kurucusu ve Azerbaycan'ın ilk ateist aydını olan yazar ve filozof. 1850-1855 yılları arasında yazdığı altı komedi, İslam dünyasında dram türünün ilk örnekleridir. 1857'de tamamladığı Aldanmış Kevakib (Kandırılmış Yıldızlar) adlı uzun hikayesi ise bir çok araştırmacı tarafından Azerbaycan edebiyatının ilk romanı kabul edilir. Eserlerinde kadın haklarından genel insan haklarına kadar bir çok temayı işlemiştir. Azeri dram tiyatrosuna yaptığı büyük katkılarından dolayı halk arasında "Azeri Moliere’i" olarak bilinir. 1812 yılında Şeki Hanlığı'nın merkezi Şeki'de (eski adı:Nuha) doğdu. Babası Mirza Mehemmedtağı, annesi Nane Hanım'dır. 1814'te anne ve babası Tebriz yakınlarındaki Hamene kasabasına göçtü. 1825'te annesi ile Nuha'ya döndü. Burada annesinin amcası Ahund Hacı Alesker Fetali'yi evlatlığa kabul etmiş ve eğitimi ile meşgul olmuştur. 1832 yılında Gence medresesinde öğrenim gördü. Medresede hat öğretmeni Azerbaycanlı şair Mirza Şefi Vazeh kendisine dinî eğitimi bırakıp modern eğitime yönelmesi tavsiye etti. Bu tavsiye üzerine 1833'te Şeki Rus okuluna kaydoldu ve Rusçasını ilerletti Rus-İran Savaşı sonucunda çıkan bir yangında her şeyini kaybedince Azerbaycan'ı terk edip Tiflis'e yerleşti. Rusça, Arapça, Farsça, Azerbaycan ve Osmanlı Türkçelerini bilmesi dolayısıyla 1834 yılında Tiflis'te Kafkas başkomutanlığında Şark dilleri tercümanı görevine atandı ve ömrünün sonuna kadar bu görevde çalıştı. Genel Valilik emrinde diplomatik yazışmaları yürüttü ve uluslararası toplantılara katıldı. 1840'ta Rusya ile Türkiye arasındaki sınır anlaşmazlıklarını araştıran komisyonda,1846'da Rusya ile İran arasındaki diplomatik görüşmelerde, 1848'de İran tahtına yeni çıkan Nasıreddin Şah'a Rus İmparatoru'nun tebrik mektubunu götüren delegeler arasında yer aldı. Bu deneyimler, onun eserlerinin konusunu belirlemede etkili oldu. 1836-1840 yılları arasında Azerbaycan Türkçesi ve Farsça öğretmenliği de yaptı. Sanat hayatına, Sebuhi takma adını kullanarak Azerbaycan Türkçesi ve Farsça yazdığı şiirlerle başladı. Konuşma Türkçesine yakın, sade bir dil kullandı. İlk şiiri şikâyetname şeklinde yazdığı Zamaneden Şikâyet adlı eseri idi. Basılı ilk şiiri ise hayran olduğu Rus şair Puşkin'in bir düelloda öldürülmesi üzerine yazdığı "Puşkin'in Ölümüne Şark Manzumesi" adlı uzun manzumedir. Moskova'da bir dergide yayımlanan bu eser, devrin Rus ve Gürcü edebiyat çevresinde ilgi ile karşılandı. Tiflis’te öğretmeni Mirza Şefi Vazıh’ın kurduğu Divan-ı Hikmet adlı şairler meclisine üye oldu. Döneminin önemli Azerbaycan şair ve yazarlarına yazdığı manzum mektuplarla ünlendi. 1850-1855 yılları arasında "Hikmet Taşının Sahibi Simyacı: Molla İbragim Halil" (1850), "Muse Jardan; Batonik, Derviş Metali-Şah Meşhur Büyücü" (1850), "Sergüzeşti-Veziri-Hani-Lenkeran" (1850), "Hekayeti-Xırs Quldurbasan" (1851), " Sergüzeşti-Merdi Hesis" (ikinci adı "Hacı Kara", 1852), "Mürafie Vekillerinin Hekayeti" (1855) adındaki 6 komedisini yazdı. Bu eserlerle Azerbaycan'da ve İslam dünyasında modern tiyatronun temelini attı ve bir Türk dilinde tiyatroyu ilk yazan kişi oldu. Komedilerinde de şiirlerinde olduğu gibi konuşma Türkçesi'ne yakın bir Azeri Türkçesi kullandı; kötü idareciler, halkı aldatarak zengin olmaya çalışan tüccarlar, halkın dinî duygularını sömüren mollalar, cahillik, kadının toplum içindeki konumu, batıl inançlar gibi konuları ele aldı. Tiyatroyu, halkı eğitme idealinin bir parçası olarak gördü. Azerbaycan Türkçesiyle yayımına izin verilmeyince komedilerini Rusça'ya da çevirdi. Rusça çevirileri 1853 yılından itibaren Tiflis’te Kavkaz gazetesinde tefrika edildi. Bir kısmını aynı yıl kitap olarak da yayımladı. 1857'de Aldanmış Kevakib (Kandırılmış Yıldızlar) adlı uzun hikayeyi tamamladı. Bu eserde Şah despotizmine karşı şiddetli bir tepki ortaya koydu.[2] Eser, bir çok araştırmacı tarafından Azerbaycan edebiyatının ilk romanı kabul edilir.[5] 1859 yılında komedilerini ve Aldanmış Kevakib'i, Azerbaycan Türkçesi ile Temsilat adı ile yayımlandı ve kendisine büyük ün getirdi. Yazarın dram yaratıcılığı; Kafkasya, Orta Asya ve Yakın Doğu ülkelerinin edebiyatları için de bir örnek teşkil etti. İlk Osmanlı ve İran tiyatro eserleri Ahundov'un komedilerinden sonra ortaya çıktı. Bu komediler Azerbaycan Devlet Akademik Millî Dram Tiyatrosu'nun teşekkülü, Azerbaycan halkı arasında çağdaş tiyatro sanatının yayılması için edebî malzeme rolünü oynadı. 1857'den önce Arap alfabesinin sadeleştirilmesi ve daha sonra ise Arap alfabesinden tamamen vazgeçerek Türk dilleri için Latin alfabesi kullanılması fikrini ileri sürerek birkaç projesi hazırladı ve hayatının son yıllarına kadar onu meşgul eden bu projeler başta Osmanlı Devleti olmak üzere, hiçbir yerden destek görmedi. 1863 yılında İstanbul'a gitti ve buradaki Rus elçisinin vasıtasıyla Sadrazam Fuat Paşa'ya Farsça yazdığı kitabını, Azerbaycanca kaleme aldığı “Yusif şahın hekayeti” ile birlikte takdim etti. Türkiye de ona Mecidiye nişanı ve birtakım hediyeler verildi. 1866'da Kemalü’d-dövle Mektubları adlı felsefi eserini tamamladı. Bu eserde hayalinde yarattığı iki devlet yöneticisinin mektupları yoluyla İslam, Türk-İslam dünyasındaki yönetim, sosyal-dinî hayat, eğitim, insan hakları sorunlarını eleştirmiştir. Eser 1868’de Farsçaya, 1874’te de Rusçaya çevrildi. Ancak Ahundov ömrü boyunca ne Rusya’da ne de Avrupa’da bu eseri yayımlatabildi. 1873'te Rus ordusunda albay rütbesi aldı. Aynı yıl ilk Azerbaycan Türkçesi ile yayınlanan ilk gazete olan, Hasan Bey Zerdabi'nin çıkardığı Ekinçi'de yazılar yayımlamaya başladı. Hacı Kara komedisi Bakü'de Rus okulu olan Realni Mektebi’nin öğrencileri tarafından Hasan Bey Zerdabi'nin öncülüğünde sahnelendi. Çok ilgi gören bu oyundan sonra tiyatroda profesyonelleşme çalışmaları yavaş yavaş başlamış ve tiyatro faaliyetlerinde bir hareketlilik görüldü. Yaşadığı dönemde eserleri Farsça, Gürcüce, Ermenice, Rusça, Almanca, İngilizce, Fransızca'ya çevrildi; Azerbeycan, Rusya, Fransa ve İngiltere'de komedileri sahneye kondu. Azerbaycan’daki düşünce hayatı ve edebiyatını büyük ölçüde etkilemesinin yanı sıra Farsça olarak yayımlanan tiyatro eserleri ve nüfuz sahibi İranlı şahsiyetlerle mektuplaşmaları vasıtasıyla İran modernizmini de etkilediği kabul edilir. 10 Mart 1878'de Tiflis'te bir kalp rahatsızlığı sonucu öldü. Tiflis Botanik Bahçesi içindeki Müslüman mezarlığında Mirza Şefi'nin kabri yanına defnedildi. Tiflist'te 1865-1878 arasında yaşadığı ev Ahundov Müzesi olarak kullanılmaktadır.