Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi

Ali Yaman

Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi sözleri ve alıntılarını, Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi kitap alıntılarını, Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dertli olmayanlar derde yanar mı Sâdık dervis ikrarından döner mi Dertsiz bülbül gül dalına konar mı Ben bülbülüm dersin gülün var mıdır
Sayfa 296 - Pir Sultan AbdalKitabı okudu
Sivas'ta devletin güvenlik güçlerinin gözleri önünde gerçekleştirilen 37 canın hunharca öldürülmesiyle sonuçlanan bu kanlı olay, devletin yurttaşlarının güvenliğini sağlamaktan aciz ve Türkiye'de kimi aşırı grupların ne kadar pervasızlaştığını da gözler önüne sermiştir. Sivas'ta yüzyıllar önce deyişlerinden başka silahı olmayan büyük Ozan Pir Sultan Abdal'ı asanlar da 37 masum insanı katledenler de aynı Orta Çağ zihniyetinin temsilcileridir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
İstanbul'daki Ortodoks, Katolik, Protestan, Yahudi ve Ermeni cemaatlerine inanç ve örgütlenme özgürlüğü vermekle haklı olarak övünen Osmanlı idaresi, kendi insanına esas olarak siyasi nedenlerle ve buna mezhep farklılığını da eklemleyerek kayıtsız kalmış, resmi mezhep olarak kabul ettiği Sünnilik dışındaki Kızılbaş-Alevileri, sapkın/Rafızi olarak tanımlamış ve bunu din adamlarının fetvalarıyla da destekleyerek Sünni kitlelerine aşılanan mumsöndü iftiralarına zemin hazırlamıştır.
Şu aleme bir nur doğdu Muhammed doğduğu gece Yeşil kandiller uyandı Muhammed doğduğu gece
Sayfa 212 - Şah HatayiKitabı okudu
Osmanlı idaresi Alevi topluluklarına karşı baskıcı bir siyaset izlemiştir. İstanbul'daki, Katolik, Ortodoks, Yahudi ve Ermeni cemaatlerine inanç özgürlüğü veren Osmanlı idaresi, kendi insanına mezhep farklılığı nedeniyle kayıtsız kalmış, Sünnilik dışındaki diğer mezhepleri sapkın tanımlamıştır.
Kul Nesimi
''Sorma be birader mezhebimizi Biz mezhep bilmeyiz, yolumuz vardır Çağırma meclis-i riyaya bizi Biz şerbet içmeyiz, dolu’muz vardır.''
Reklam
Alevilik
Şeyh Bedreddin, Varidat adlı ünlü yapıtında, tektanrılı bütün dinlerin ana kaynağının aynı olduğunu ifade etmekte ve doğa ile Tanrı'nın bir ve aynı şey (vahdet-i vûcud) olduğu düşüncesini savunmaktadır.
Beylik döneminde Osmanlı da Bektaşi iken geçirilen dönüşüm
''Osmanlı idaresi Alevi topluluklarına karşı baskıcı bir siyaset izlemiştir. İstanbul'daki, Katolik, Ortodoks, Yahudi ve Ermeni cemaatlerine inanç özgürlüğü veren Osmanlı idaresi, kendi insanına mezhep farklılığı nedeniyle kayıtsız kalmış, Sünnilik dışındaki diğer mezhepleri sapkın tanımlamıştır.''
İnsana değer vermek çağdaşlıksa hâlâ gerideyiz demektir
''Bugün çağdaş demokratik teorilerin aradığı erdemleri Alevilik 700 yıldan beri Anadolu'da her türlü bağnazlığa karşı yılmadan mücadele vererek sürdürmektedir.''
Bir yerden tanıdık geliyor
''Muaviye, İslami kuralları dikkate almadan, Emevi kabileciliğine dayanan bir devlet yapısını işleterek birliğin daha da bozulmasına sebep olmuştu.''
Reklam
Yanlış bilgi. Caferi sadık buyruğu ve hacı bektaş yazıları vardır
Anadolu Aleviliği kendine özgü bir İslam anlayışıdır. Bu anlayış, tarihsel ve sosyal koşulların doğal bir sonucu olarak kitabı olmaktan çok sözlü geleneğe dayalıdır.
Şeyh Bedreddin, Varidat adlı ünlü yapıtında, tektanrılı bütün dinlerin ana kaynağının aynı olduğunu ifade etmekte ve doğa ile Tanrı'nın bir ve aynı şey (vahdet-i mevcut) olduğu düşüncesini savunmaktadır.
Sayfa 202Kitabı okudu
Anadolu Aleviliği kendine özgü bir İslam anlayışıdır. Bu anlayış, tarihsel ve sosyal koşulların doğal bir sonucu olarak kitabı olmaktan çok sözlü geleneğe dayalıdır.
Emevilerin Arap ırkçılığına ve ümeyyeoğulları tarafgirliğine dayanan iktidar dönemleriyse arap olmayan müslümanlar arasında Şiiliğin ve Aleviliğin yayılması bakımından çok etkin bir dönem olmuştur. Şöyle ki, camilerde hutbeler sonrasında Hz. Ali ve Ehlibeyt'e sövülmesi, Ehlibeyt yandaşlarına uygulanan baskılar, Hz. Hüseyin'in Kerbela'da Muaviye oğlu Yezid'in emriyle acımasızca katledilmesi karşısında karşı duruşun giderek güçlenmesine neden olmuştur.
Emevilerin Arap ırkçılığına ve ümeyyeoğulları tarafgirliğine dayanan iktidar dönemleriyse (661-750) Şiiliğin yayılması bakımından çok elverişli bir dönem olmustur. Şöyle ki camilerde hutbeler sonrasinda Hz. Ali ve Ehlibeyt'e sövülmesi, Ehlibeyt yandaşlarına uygulanan baskılar, Hz.Hüseyin'in Kerbela'da Muaviye oğlu Yezid'in emriyle acımasızca katledilmesi, Şiiliğin Irak ve çevresinde (özellikle Kufe'de) giderek güçlenmesine neden olmustur.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.