Alımlama Göstergebilimi
Umberto EcoAlımlama Göstergebilimi Gönderileri
Alımlama Göstergebilimi kitaplarını, Alımlama Göstergebilimi sözleri ve alıntılarını, Alımlama Göstergebilimi yazarlarını, Alımlama Göstergebilimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşam bir masal gibi başlar. Yaşlandıkça roman olur. Anlattıkça fikra Sonuç mu? Hepsi hikâye...
Alımlama Göstergebilimi
.
Pek çok sözde sembolde sıklıkla takdir edilen şey, tam olarak onların muğlaklığı, açıklığı, "nihai" bir anlamı ifade etmedeki verimli etkisizliğidir, öyle ki insan sembollerle ve sembollerle her zaman ulaşamayacağı şeyi gösterir.
...
.
Göstergebilim, ilke olarak yalan söylemek için kullanılabilecek her şeyi inceleyen disiplindir.
Bir şey yalan söylemek için kullanılamıyorsa, tersine, doğruyu söylemek için kullanılamaz. Aslında hiçbir şekilde "söylemek" için kullanılamaz.
...
_Ne yani; böylesi korkunç bir dünyanın bir de cehennem mi var?
Umbertu Eco=)
Sayfa 21-22
Alımlamayla ilgili göstergebilimsel kuramlar, 1960'lı yıllarda şu olgulara karşı bir tepki olarak doğmuştur:
a) sanat yapıtını ya da metni dilsel nesne olarak kendi nesnelliği içinde açııklayabileceklerini ileri süren bazı yöntemlerin esnekliğini yitirmesi olgusu;
b) göstergelerin ya da sözcelerin, içinde verildikleri bağlam'a, kullanım koşulları'na, durum'a hiçbir başvuruyu göz önünde bulundurmamayı ileri süren Anglosakson bazı biçimsel anlambilimlerin (sözlük olarak anlambilim ve ansiklopedi olarak anlambilim arasındaki tartışmaydı bu) doğal katılığı olgusu;
c) bazı toplumbilimsel yaklaşımların deneyimciliği olgusu.
Düzlem YayınlarıKitabı okudu
Örnek Okur kavramında bir kipler mantığı çerçevesi içinde Teun A.van Dijk, Siegfried Schmidt ve Harald Weinrich tarafından geliştirilen anlatısallık yaklaşımının yanı sıra kuşkusuz Luigi Pareyson'un düşüncesinin de büyük payı vardır. Bu düşünce, yazarın, yapıtın içinde yer alan soyutlaştırılmış bir yapı, bir kendilik olarak oluşturulma biçimini içerir.
Sayfa 18 - Düzlem YayınlarıKitabı okudu
1960'lı yılların başlarından bu yana Okur-Yazar ikilisiyle ilgili kuramların sayısı giderek arttı; öyle ki, günümüzde artık, anlatan ve anlatılan kategorilerinden başka, bir yandan göstergebilimsel anlatılar, kurmaca ( yapay) anlatıcılar ve başkaları, sözceye dönüş (türül)müş sözcelemenin özneleri, odaklayıcılar, vb., öte yandan da bir o kadar gücül okur, ideal okur, örnek okur, örtük okur, üst okur vb. ile ilgilenmeye başladık. Dolayısıyla alımlama estetiğinden tutun da yorumbilime, ideal okurla ya da örnek okurla ilgili göstergebilim kuramlarına, okura yönelik eleştiri ("reader oriented criticism") diye adlandırılan eleştiri anlayışına ve yapıbozma akımına kadar değişik yönelişler benimsenmiş, araştırma konusu olarak, yalnızca gerçek anlamda okuma'ya ilgili deneyimsel girişimler (bu bir alımlama toplumbilimi konusu olabilir) değil, metnin yapıkurma -ya da yapıbozma- işlevi seçilmiştir (bu işlev, metnin metin olarak kendi gerçekleşme sürecinde, etkili ve gerekli koşul olarak, okuma edimi tarafından yerine getirilir).
Sayfa 16 - Düzlem YayınlarıKitabı okudu
Alımlama Göstergebilimi Üstüne Notlar'da sözünü ettiği Örnek Okur (Lettore Modello) kavramını da burada geliştirir. "Hiçbir şey kapalı bir metin kadar açık olamaz" diyen Umberto Eco metin karşısında okurun rolünü ortaya koymaya çalışmıştır; bu bağlamda, okuma edimi yansız bir edim olamaz; okur ve metin arasında karmaşık bağıntıların varlığı söz konusudur; bu bağıntılar özgün yazı'nın doğasını gözle görülür biçimde değiştirir.
Sayfa 10 - Düzlem YayınlarıKitabı okudu
Joyce, deneysel yazın, dizisel müzik, enformel resim, kinetik sanat, ham sanat, action painting, yeni-roman, bildirişim kuramının estetik alanına uygulanması. İşte bütün bu etkiler Opera Operta'nın (Açık Yapıt, 1962) oluşmasında rol oynayan öğelerdir. 1958-1962 yılları arasında yazdığı bu kitapta Umberto Eco yorumlama an'ında yaşayan yapıtı incelemişti.
Sayfa 8 - Düzlem YayınlarıKitabı okudu