Amerikan Gotiği

William Gaddis

Amerikan Gotiği Gönderileri

Amerikan Gotiği kitaplarını, Amerikan Gotiği sözleri ve alıntılarını, Amerikan Gotiği yazarlarını, Amerikan Gotiği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
315 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Tarihi olayları anlatışı ve günümüz hayatla geçişleri o kadar güzel sentezlemiş ki. Okurken hiç bir konudan sapma hissi uyandırmıyor, gayet normal hayata adapte olup bir yandan da geçmişteki yaşanan zulmü, haksızlığı, adaletsizliğe ve acıyı tam böyle sınırında yaşatıyor. Savaşın ve diktatörlüğün yanı sıra öfkeyi, acıyı ve nefretini tüm serilerini hissettiriyor. Bildiğiniz karamsarlığın yanı sıra artık alıştık bu kadar haksızlığa ve zulme modunda hayatına devam ediyor, yazarımız... Afrika’daki sömürgecinin nasıl olduğunu veya niçin olduğunu o kadar net irdelenip çalışılmış ki insan okudukça kaskatı kalıyor. Çok etkileyici çok etkileyici ve üzücü konulara değiniyor Okurken adeta yaşıyorsunuz o sömürgeyi ve zulmü. Niçin bu kadar insanların kendi ülkesinde sömürüldüğünü ve kendi ülkesinde yaşamını istedikleri gibi yaşayamadıklarını; Çok açık bir dille bizlere anlatıyor. Ne olursa olsun ve kim gelirse gelsin gücün her zaman istediği olacağını ve nüfus olarak bir ülke ne kadar kalabalık olsada, etkin ve güçlü olan az nüfuslu kesimin milyonlarca kişileri istedikleri gibi sömürüp ve istedikleri gibi yönetebildiklerini çok acı bir şekilde tekrar bize neden ve gelişmeleriyle kaleme almış... Zamanı olan herkes mutlaka okumalı...
Amerikan Gotiği
Amerikan GotiğiWilliam Gaddis · Everest Yayınları · 20189 okunma
Afrika gerçeği...
Portekizlinin Zambezi Vadisi’nin uzanan krallıklardaki büyük gümüş, altın ve bakır madenlerini duyduğundan ve birkaç misyoner ile Papa’nın serbest ticaret tekeline bir araya gelmesinden beri beş yüz yıldır sona ermedi, bir misyoner öldürüldü ve bu Mombasa’ya akan ve doğu sahillerini yağmalayan gerçek inancın yayılmasını, Evanjelizme ve köle ticaretine karşı çıkan için savaş demekti, gerçekle olup bitenler arasındaki fark şu ki, vadi boyunca savaştıktan beş yıl sonra Rodezya Platosuna ulaştıklarında ölüm ve hastalıklarla yok oldular, ancak bununla bitmedi. Sonra şu Doktor Livingstone geldi, Afrika’yı Hıristiyanlığa ve ticarete açtı ve sonra da Nijer nehri’nden yukarı ilerleyen İngiliz hücumbotlarıyla beraber, bu Buganda’daki korunma isteyen beyaz misyonerler ve Afrika krallıklarını ticaret tekelleri için Nil’in sularına kadar yağmalayan İngiliz Doğu Afrika Şirkete geldi. Serbest ticaret ve Hristiyanlık, Alman Doğu Afrika Şirketi’dir, Fransız Ekvator Afrika’sıdır, Belçikalılardır, Kongo’nun nüfusunun sadece yirmi yılda yirmi milyondan on milyona düşüren, 1914 yılına kadar Afrika’da yağmalanacak hiçbir şey bırakmayan Belçikalılardır, Avrupa’da birbirleriyle savaşmaya girişiyorlar, işte lanet olası birinci Dünya Savaşı’nın sebebi...
Sayfa 231 - Everst yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Reklam
Lesoto gibi mozambik de dize getirildi, Şapkanız kadar büyük bir ülke var ve onu doğrudan toprağa gömüyorlar, ancak yüz elli bin kişi madenlerini çalışmak için sınırı geçti, ya bunu yapacaklardı ya da aç kalacaklardı. Sanki eski güzel köle ticareti günlerindeymişiz gibi yoksulluk, hastalık ve bölünmüş ailelerle dolu sakat bırakılmış bir yörenin yirmi milyon siyahi halkın alın, kulaklarında ayrımcılık kulaklarında ayrımcılık çınlarken Hollanda Reform Kilisesi’nden çıkın ve onlara da her iyi Hıristiyan’ın isteyebileceği gibi bir köle imparatorluğuna sahip olsunlar, Kutsal Kitap’la iş yapmak üzere konuşan ve işte biz de onları alkışlayalım...Kiliseye giden iyi insanlar bunlar değil mi? Büyük küresel Marksist komploya karşı bir duvar değil mi onlar? Vanadyum, platin, manganez, krom bu dört ana minerali sektörümüze ve savunmaya satıyorlar değil mi? Onları siyahlara teslim edeceklerini mi düşünüyorsun? Hayır, hayır hayır, siyahlara hayatta kalma el kitabı verin ve başımızı diğer tarafa çevirin, hasat zamanı üzerine konuşun ve işte misyoneriniz, Afrika’yı kutsal haçın ayağına getiriyor, Kutsal Ruh’un dinamitini taşıyan kamyonlarıyla, cehennemi yağmalayıp cenneti tıklım tıklım doldurup Yeşil Çayırlara benzetecek , işte burada...
Sayfa 231 - Everst yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Namibyada hiçbir hakları yok ama onlara kim izin veriyor, batı kıyılarına uzanan elmas tarlaları, ancak orada bulunmalarının nedeni bu değil, hayır hayır, Angola‘da yeniden topluyorlar, gidiyor ve öldürmek için ateş ediyorlar. Zimbabwe’nin istikrarını bozmak üzere Ndebele kabilesini şu gizli Matabele birliğinde işe alan isyancı hareketin arkasındaki şu büyük global emeksiz komplocular, sonra onları tecavüze, işkenceye ve cinayete kurban gitmek üzere Shona halkına teslim ediyor.Rodezya düştüğünde Transvaal’daki Mozambik Ulusal Direniş hareketini kim kurduysa, onlara Clive caddesi, Robindale, Randburg’da olduklarını, bir türlü salgını görmek istediklerini, onların yerleri, öğretmenlerin sağlık çalışanı döverek, onlara tecavüz ederek, öğretmenleri , sağlık çalışanlarını döverek, onlara tecavüz ederek, sakatlayarak Mozambik’e saldırdıklarını görmek istediklerini yazmak isterim..
Sayfa 230 - Everest yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Orada, dünya elmas ve krom yataklarının yarısının, kobaltın yüzde doksanının, altının yarısının, platinin neredeyse yarısını, bakır kuşağının tümünün ve Gine’deki Boke’deki bulunan devasa boksit yataklarının üzerinde oturdukları halde açlıktan ölüyorlar, evet kim satın alır.Üç dört yüzyıldır başlıca ihracatları kölelerdi, şimdi satabilecekleri tek şey madenleri, paramızı istiyorlar, yatırımımızı istiyorlar ve teknolojimizi istiyorlar, politikalarını nasıl isterlerse öyle adlandırıyorlar. Gulf Oil’un Günde milyonlarca varil petrol üretilen Angola’daki tesislerini kim koruyor, ABD’de Deniz kuvvetleri mi? Kübalılar, yolsuzluk ve ölümcül açlık döngüsünü neyin sürdürdüğünü görmek istiyorsan, Zaire’ye git ve geceleri, elmas ve kobaltla ağzına kadar doldurulmuş Kinşasa Havalimanından kalkan Güney Afrika C 130'larını seyret, bizim büyük siperimiz, Şeye karşı, neydi o? Şeytani bir imparatorluğun saldırgan içgüdülerin mi? Dünyanın herhangi bir yerindeki huzursuzluk sebebini şeye de görürsünüz, Güney Afrika’ya komşu olan ülkelerin her birine bakarsanız, istikrarı kimin bozduğunu görürsünüz...
Sayfa 229 - Everst yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Afrika gerçeği...
Kuzey koreliler Shona’yı Zimbabwe’nin Beşinci Tugayını eğitir ve kırmızı bereleriyle güneydoğuda Matabele topraklarındaki Ndebele halkını kesmeye giderler, yedi yüz dil konuşan insanlar yaratılış savaşından, kıtlıktan, salgın hastalıklardan, ölümden ötürü birbirilerinin boğazına sarılır, yiyecek ve su isterler, birileri onlara bir AK47 verir ve aniden her şey bir Marksist komplo olur. Batıdan para gelir doğudan da silahlar ve hepsi de en yüksek teklifi veren tarafı satış yaparlar. Somaliler ve Etiyopyalılar Marx doğmadan bin yıl önce bile Ogaden’de birbirlerini öldürüyorlardı. Etiyopya bizi Marksistlere satıyor ve karşılığında onlara silah için 2 milyar $ borçlanıyor. Bilimsel sosyalizm denen bir şey kuruyor ki bu ancak bilimsel kadar gerçek bir şey ve bir darbeyle bizim elimize geçinceye kadar onu geniş bir patronaj ve yolsuzluk sistemi inşa etmelerine yetecek uzunlukta bir süre koruyorlar ve faturasını biz ödeme durumunda kalıyoruz, hayır hayır, eğer bütün bunlar bir kara kıtayı ele geçirmeyi hedefleyen bir Marksist-Leninist komplo ise, her şey lanet olası bir gösteriden başka bir şey sayılmaz.
Sayfa 228 - Everst yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Reklam
Afrika gerçeğini bilmek isterseniz..
—dört atlını dördü birden, Afrika tepelerinde, her türlü lanet olası savaşın ortasında ilerler. Bir darbeyle Somali, Benin, Madagaskar , Kongo sizindir, milliyetçi savaş size Mozambik’i verir, iç savaşla biten kurtuluş savaşıyla buyurun Angola ve devrimle Etiyopya sizin ve kabileler, kabileler... Ruanda bağımsızlığını kazanır ve Hutular yüz bin Watusi’yi öldürüp çoğunluk kuralını elinde tutarak kutlama yapar, komşu Burundi‘de Watusiler iki yüz bin Hutuyu aynı şey kendi başlarına gelmesin diye katleder...
Sayfa 228 - Everest yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Aptallık kırılması zor, lanet olası bir alışkanlıktır...
Sayfa 224 - Everst yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Aptallık cehaletin kaçınılmaz ürünüdür...
Sayfa 221 - Everst yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
Bir yaratıcı olmadan bir yaratılış olamaz, bir saat varsa, saatçi olmalı, tüm cevapları ellerinde tutuyorlar...
Sayfa 219 - Everest yayınları, 1. basım: Kasım 2018Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.