Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 4
Adem ApakSözler ve Alıntılar
Mütevekkil ve Ehl-i beyt karşıtlığı
Halife Mütevekkil hicretin 236. yılında, Hz Hüseyin’in mezarını ve çevresindeki evleri yıktırdı. Buraların tarım bölgesi olarak kullanılmasını emretti. Emre karşı çıkanın ise cezalandırılacağı ilan edildi.
Sayfa 254Kitabı okudu
Moğol istilâsının meydana getirdiği karanlık tablo Müslüman toplumların psikolojilerini de derinden etkilemiştir. Bu etki insanlarda dünyevî hayattan kaçmaları şeklinde tezahür etmiş, Moğollar’ın zulüm ve baskısına maruz kalan ve kendilerinde buna karşı koyma gücü bulamayan Müslüman topluluklar dünyevî iddialarından vazgeçip mistik eğilimlere yönelmeye başlamışlardır. Tabiatıyla yeni durum İslam dünyasında aklî ilimlerin gerilemesine yol açarken buna karşılık tasavvufî hareketlerin gelişip güçlenmesi için uygun bir zemin hazırlamıştır.
Sayfa 463 - Özdügenli, Osman Gazi, “Moğollar”, DİA, XXX, 228.Kitabı okudu
"İhtilâl, önce kendi çocuklarını yer."
Sayfa 51
Emevî halîfelerinin kabile merkezi siyaset takip etmiş olmaları, onların bir devletin idarecisi olmaktan çok, belli bir zümrenin temsilcisi haline gelmeleri sonucunu doğurmuş, bu gelişme ise Emevîler'in, toplumun önemli bir kısmının kamuoyu desteğini yitirmesine sebep teşkil etmiştir.
Sayfa 21
“İhtilâl, önce kendi çocuklarını yer.”
Sayfa 51Kitabı okudu
[Seffâh: İlk Abbâsî halîfesi Ebu'l Abbâs]
Ebû Dulâme, bir gün Seffâh'ın huzuruna çıktığında halîfe ona istediğini sordu. Bunun üzerine muhatabı sadece bir av köpeğine ihtiyacı olduğunu söyledi. Halîfe bunun yerine getirileceğini bildirince Ebû Dulâme, köpeğin yanında üzerinde ava çıkacağı bir hayvanın da verilmesini talep etti. Seffâh bu arzusunun da yerine getirileceği taahhüdünde bulundu. Ebû Dulâme, bu defa kendisine bir köle tahsis edilmesini istedi. Kölenin verileceği söylendiğinde Ebû Dulâme'nin, "Efendimiz, artık bu köpek ve binitle gerçekleştirdiğim avı pişirecek bir cariye bağışlayınız" dediği duyuldu. Halîfe ona cariye sözü verince "Efendimiz bunların barınacakları bir de mesken lâzımdır" ifadesiyle ev talebinde bulundu. Seffâh, kendisine bunun da verileceğini söyledi. Ebû Dulâme, devamla "Efendimiz, bir köyümüz olmazsa bu ailenin geçimini nereden karşılarız?" dediğinde, bu defa Ebu'l Abbâs ona yüz dekar dikili, yüz dekar ekime müsait bir arazi verilmesini emretti. Ebû Dulâme yine "Efendimiz, ben de size Esedoğulları vadilerinden beş yüz bin dekar vereyim". Halîfe bu latifeye gülerek, "Öyle ise arazinin tamamı dikili olsun" diyerek vadini tashih etti.
Sayfa 59
“İslam kaynakları, Mu’tasım’dan musemmen ( sekizli) halife olarak bahsetmektedirler. Buna göre sekiz rakamı onun hayatının büyük safhasında görülmektedir. Abbas b.Abdülmuttalib‘in sekizinci kuşaktan torunu, sekizinci abbas halifesi olması ,halifeliğinin sekiz yıl sekiz ay sürmesi, hicretin 218 yılında halife olması sekiz erkek sekiz kız çocuğunun olması ve 48 yaşında ölmesi bu cümledendir.”
Sayfa 244Kitabı okudu