.
Ne var ki doğu toplumlarında devlet, talih ve tesadüf sonucu tedavül etmektedir. Bu nedenle bu toplumlarda, iktidardan düşenler, tedavülden düşen para gibi derhâl değerini yitirirler.
.
Sayfa 133 - Ekin Yayınevi, Bölüm 6/Devlet KavramıKitabı okudu
1789 Fransız İhtilalinden sonra toplanan Kurucu Mecliste ilk defa ortaya çıkmıştır.1789 da cumhuriyetçiler,ilericiler,din karşıtları,yenilşkçiler başkanın soluna buna karşılık,muhafazakârlar,kralcılar,dindarlar başkanın sağına oturmuşlardır.Günümüzde solcu-sağcı ayrımı da buradan gelmektedir.Aslında bu ayrımın kökenleri dini mitolojide bulur.Her kısmın kendi içinde de,daha aşırılar daha geriler(parlementolar genellikle basamaklı olduğu için)dolayısıyla daha yukarılara otururlar.Solun ve sağın aşırıları ‘’Dağ’da oturur’’.
İktidardaki güçlü başkanlar,ustaca ve sinsice plânlanmış anayasa değişiklikleri yoluyla kendilerinin görevde kalacakları bir anayasal sistem kuruyorlar.Özellikle anayasa değişikliği yoluyla kendilerini denetleyecek mahkemeler gibi organları etkisiz hâle getiriyorlar.Bu şekilde yeniden biçimlendirilen anayasa,tam anlamıyla otoriter değildir;seçimler yapılmaya devam edilir.Uzaktan bakıldığında anayasa hâlâ demokratikmiş gibi görünür.Ama yakından bakıldığında,anayasanın aslında demokratik düzeni yok etmek için anaysa değişikleri yoluyla yeniden tasarlandığı görülür.Landau bu olguya ‘Suistimalci Anayasacılık’ ismini vermektedir.