Lübnan'da acı, sefalet ve yokluk içinde biri varken Mont real'da bahar güneşi altında, bir kafede oturan, varlık içindeki adam gerçek huzuru bulamaz. Dünyaya sahip olsa da bulamaz. Çünkü en evvela şu gerçek var ki; varlık bir, varlık bir bütün. Bir uzvumuz acı içindeyken tüm beden o acıyı hissediyor, tek bir beden olduğumuz varlık dünyasında da aynı şey oluyor aslında. Bedeni ve beş duyuyu aşan ruhumuz, pekâlâ hissediyor ötedeki acıyı ve sıkıntıyı. Bu yüzden bazen bize sebepsizce gelecek şekilde, sıkılıp daralıyor ve bunalıyoruz...
Ağacı görmedik,tomurcuklanmasını fark etmedik,çiçeklendi,gene görmedik,yere serdi Mevlâ kilim gibi,gene görmedik.Fark etmemiz için daha ne yaratsın Yaradan,bilmem ki?
Yağ ile bal etmeyecekse sözümüz ağulu aşı,susalım ya hu!
Bir gönlü hoş edemeyecekse susalım ya hu!
Hırpalanmış bir canı sarıp sarmalamayacaksa susalım ya hu!
Aleme hoş bir sadâ bırakamayacaksa susalım ya hu!