barbar bitkiler gibi yerleşiyorsun alana… sen gelince
bir buğu sarıyor çiçekleri… üzerimizden yeşil bir
dalga gibi geçen sessizliği görmüyorsun… asıl barbar
benim oysa yansıtamadığı dillerle kuşatılmış…
kapıyı hızla çarptığında bir su çizgisi yok oluyor önce
sonra beni kuşatan diller… duvarlarda beliren
mor lekelere bakıyorum hiçbir şey söylemeden…
ona ince uzun bir yaprak uzatıyor ve diyorum ki:
…hiç korkma benim dokum cam…
…ölmüştüm… ama işte şimdi yeniden yaşayanım…
…bende hiçbir şey yok bir çığlıktan başka… yosun…
…denizaltı odaları… bir yağmur yatağından başka…
“Beni görüyor musun
Ben böyle yaşıyorum işte
Bir şeylerin acısı
Bir şeylerin anısıyla
Benim tek mükemmel hayalim
Bir yıldız
Yanardöner bir yıldız
Bir şekil,bir olasılık
Bir varlık
Sevgilim
Her şey öldü
Her şey yokoldu
Yavaş yavaş”
doğru! dünyada oturmak tuhaf.
bir isim taşımak anı defteri taşır gibi.
garip kökler bıraktın içimde.
bir denizaltı kadar garip.
dünyada oturmak kadar tuhaf bir
şey seni düşünmek ve bak
marakeş express uzaklaşıyor sensiz
ve bensiz.
"bahar...
çok uzun..."
marakeş...