Yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder.
İnsan kendi kendisinin acımasız denetmeniyse ve sonu gelmeyen içsel hesaplaşmalardan geçiyorsa, yaşamında kimselere açamadığı gerçek bir giz var demektir ve ne bir dünya hakimi ne de bir ruh hekimi, uykusuz geçen gecelerini ona geri veremez.
İç dünyamda nelerin olup bittiğini ya da beni neyin bu denli etkilediğini bilemiyorum. Güçlü bir özlem, bir nostalji ya da tanıdık geldiği için içimden, "Evet, işte tam böyleydi! İşte tam böyleydi!" diye onaylayan bir ses olabilir.
Sorunun ortak olduğu bilinmezse, her zaman insana yalnızca kendi sorunuymuş gibi gelir ve insan bunu ruhsal dünyasına özgü sanır. İnsanın iç dünyası kuşkusuz etkilenir ama bunun ana nedeni insanın kendisi olmayabilir.