Yusuf ihanet ettiği eşinden ayrılmaya ve mevcut aile düzenini bozmaya cesaret edemeyecek kadar korkak, evlilik dışı ilişki yaşadığı kadına ise hem aşık, hem de zaman zaman şiddet uygulayacak kadar da aslında zavallı bir adam. İhtirasları ve yanlış tercihleri nedeniyle hem kendisinin hem ailesinin mutluluğunu uçurumdan yuvarlayan ve ekonomik çaresizliği nedeni ile sonunda yaşamına son veren bir karakter.
Ancak şunu atlamamak gerekir ki Yusuf'un sevgi görmediği ve aynı zamanda annesine de şiddet uygulayan bir babaya duyduğu öfkesi de var...
İnsan bazen içindeki onu var eden, hayatına kuvvet veren acıların ardına sığınır. Unutmayı ihanet saydığı için, acılardan kendisine bir suçluluk payı çıkarabilir.
Ben kadınım!
İstanbul'un tam ortasında yerim! Bir babanın bakmaya doyamadığı, sarıp sarmaladığı evladını emanet ettiği, kız kulesiyim! Adıma namus dediğiniz helalinizim. Doğuran, büyüten, emek veren anayım! Tahir'in Zühre'si, Mecnun'un Leyla'sıyım... Aldığınız, sattığınız, sahip olduğunuz, bazen de uzaklara hapsettiğiniz yine benim!
Adım aşktır benim! Koca bir ummanın, tam ortasında yerim! Ben kız kulesiyim! Onun kadar korunaklı, onun kadar bir başınayım... Herkesin görüp beğendiği, hatta biraz merak ettiği görmek istediği kadınım... Hakkımda birçok rivayet var. Adım ağızdan ağıza dolanır! Şeytanla bir tuttuğunuz, ezip ayakaltı ettiğiniz, yine de korktuğunuz benim!
Kimi çekinir benden, kimi sahip olmak ister. Adım aşktır benim, yürektedir yerim. Mutlak bir bedel alırım! Kiminin sonu olurum, kimini yakıp kavururum! Tıpkı onun gibiyim! Öyle gizemli, öyle ürkütücü! İstanbul'un orta yerinde, kız kulesiyim! Adım aşktır benim!