Birbirimize hiçbir şey kanıtlamaya ihtiyacımız yoktu.Süper konular bulup,bilgilerimizi ortaya dökmeye de gerek yoktu.İnsanın özgürce düşünceye dalabildiği,yanındaki kişinin onu kurcalamadığı arkadaşlıkların değerini anladım.
Bunu öldürsen söylemem şimdi sana anne,ama ben de Yunus'u yakından ilk gördüğümde ürkmüş,hatta tiksinmiş de olabilirim.Tiksinme mi,korkuyla karışık bir merak mı,emin değilim ama tuhaf bir şeye baktığımızda ortaya çıkan yadırgama.Ben de Yunus'u tanıdıkça,onunla sohbet ettikçe anladım ki,bu tür insanlar,yani bedenlerinde normal insanlardan farklı izler taşıyanlar için,bizim masumca yadırgama deyip geçtiğimiz o şey bayağı bir incitici olabiliyormuş.
Arkadaşım İçin
Yetenek el becerisi değildir Yunus’um.Yetenek,gönül gözünün açık olmasıdır.
Ezgi ve Yunus ikiside ayrı dünyaların insanları.
Ortak hiçbir noktaları yoktur iyi kalpleri dışında.
Yunus’un yaralı yüzü Ezginin dikkatini çeker ve onunla tanışır çok iyi arkadaş olurlar.
Yüzü gibi yüreğide yaralıdır Yunus’un yetimhanede büyümüş ailesini hiç tanımamıştır.
Ezgi ile ailesini aramaya karar verirler .
İkisinin ağzından olayları Ezginin ailesine anlatmalarını okuyacaksınız.
Anlaşılır bir dille yazılmış okunması kolay bir kitaptı.
Arkadaşlık,Dostluk,Yardımlaşma ve önyargısız arkadaşça sevmeyi çok güzel anlatmış yazarımız.
Daha önce yazardan Son kitabını okumuştum.
Buda ikinci okuduğum kitaptı.
Elinize aldığınız gibi bitiriceksiniz.
İrmak Zileli' nin kitapları arasında en etkilendigim oldu.
İki arkadaş. Ezgi el bebek gül bebek büyütülmüş, Yunus küçücük bebecikken karakol kapısına bırakılmış.
Bu iki gencin ,iki dostun elele verip Yunus'un ailesini arama mücadelesi ve çok daha zor olanı bu güzel arkadaşlığı Ezgi'nin ailesine anlatma çabası.
O kadar güzel anlatılmış,duygular öylesine kaleme dökülmüş ki... Çok etkilendim.