"Hayatın içinde bir su gibi, başımı o taştan bu taşa vurup bir yere doğru giderken ama nereye gittiğini bile fark etmezken, bir gün lütfunla farkettim ki, sen bana bu dünya deneyimiyle seni ve kendimi daha iyi tanımam, var olabilmem için, o kadar sonsuz ve paha biçilmez bir fırsat, bir şans vermişsin ki, hem de ben hiç hak etmediğim halde... Lütfetmişsin..." diye sonlandırıyor kitabını yazar.
Gerçekten Allah'ına olan imanını adeta deklare ettiği bu kitabında da yanlış anlamaların, önyargıların, bilinçli veya bilinçsiz bir düşmanlığın sebep olduğu İslam dinine ve Kur'an'a dair yanlış ve yanlı düşüncelerden kurtulabilmemiz için harika açıklamalarda bulunmuş. Kişisel tecrübe, tefekkür ve araştırmalarının kendisini kaçınılmaz olarak Alemlerin Rabb'ine ulaştırdığını anlatıyor. Hayatın içinden yüreklerine dokunabildiği okuyucularından gelen kısa hayat hikayeleri de kitabı çabucak okutturuyor. Herkes nasibince yazılanlardan kendine bir pay ayıracaktır eminim. Okumak isteyene tavsiye ederim. Serinin sonraki 3 cildini de elime geçirdikçe okuyacağım ben de. Sağlıcakla kalın...