Alex’le Will kahkahayla gülerken düşes bakışlarını Blacmoor’a çevirdi. “Sizin varlığınız her zaman çok daha değerlidir, lordum.” dedi. “Her ne kadar buraya Leydi Alexandra’ya göz atmaktansa kahvaltı için geldiğinizi düşünsem de,” diye de ekledi.
Blackmoor servis masasına gidip kendine bir tabak hazırlamaya başlamıştı. “Aslında Londra erkek nüfusunun geri kalanı Alex’le o kadar güzel ilgileniyor ki bana da kahvaltı etmek kaldı anladığım kadarıyla.
“Ve tabii ki eğlencelisin.”
Alex, “Harika. Deminki çocuğun oyuncakları gibi.”
Blackmoor kendini daha fazla tutamayıp güldü. “Hiç de değil. Çocukken oynadığım oyuncaklardan çok daha iyi bir arkadaşsın.”
“Aman ne kadar gurur duydum.”
“Duyman lazım. Şahane oyuncaklarım vardı.”
Alex, “E, ikinci önerin neymiş?”
Freddie, “Hafif adımlarla ilerle.”
“Bu mu yani? Bana verebileceğin en iyi öğüt bu mu?”
“Peki o zaman… Çok hafif adımlarla ilerle.”