Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aşkın Kapısı

İkbal Bayrak

Aşkın Kapısı Gönderileri

Aşkın Kapısı kitaplarını, Aşkın Kapısı sözleri ve alıntılarını, Aşkın Kapısı yazarlarını, Aşkın Kapısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya saltanatını bir kenara bırakıp ilahi aşk deryasına dalan İbrahim bin Ethem Hazretleri buyurur ki: Aşk-ı hakikide duyduğumuz ilahi lezzet aşikâr olsaydı, krallar onu bizden alabilmek için bütün hazinelerini de krallıklarını da fedâ ederlerdi."
Oysa her bir olaya vasıta olan ne varsa sadece izafı bir sebepten ibaret." "Aslında bu yüzyılın psikolojik rahatsızlıklarının çoğu, olan biteni sahipsiz sanmaktan kaynaklanıyor," diye lafı aldı Derviş Ali: İnsanın yüreğindeki dalgalar ancak teslimiyetle durulur. Dünya sevgisiyle harabe haline gelen kalpler ancak Allah aşkıyla mamur olur."
Reklam
"Kalbimiz tüm putlardan tahliye edildikten sonra merkezine Allah sevgisini koyup her sevdiğimizi Yaradan'dan ötürü severek halkaları genişletmemiz isteniyor. Yani sevginin, muhabbetin asıl kaynağının Cenab-ı Allah olduğunu bileceğiz, diğer sevgileri Allah sevgisine gölge etmeyeceğiz. Merkeze Allah'tan gayrı hiçbir sevginin yaklaşmaması gerekir.Allah'tan başka neyi aşırı seversek onunla imtihan oluyoruz."
Valla kaç kere sordum Derviş Ali'ye, affeder beni, eminsin değil mi, diye. Size iyilik yapanlara karşı iyilik yapmak, fenâlık yapanlara da fenâlık yapmak meziyet değildir. Asıl meziyet, size fenâlık yapanlara karşı aynı şekilde mukâbelede bulunmayıp iyilik yapabilmektedir, diyen Muhammed Mustafa'nın (sav) ümmeti, hatasını anlayıp da özür dileyen kardeşini affetmez mi, dedi Derviş Ali."
Alışkanlıklar ve hatta bağımlılıklar dahi insanın fıtratında var olan kulluk yöneliminden kaynaklanıyor olabilir miydi? Zira insan bir şeyi kendi iradesiyle terk edemiyorsa o şeyin kölesi sayılmaz mıydı? Vazgeçemediği alışkanlıklar, vazgeçemediği fikirler, vazgeçemediği kişiler, kısaca vazgeçemediği her şey onun ilahı mıydı?
Bu dünyaya Allah'ı bilmek ve sevmek için gelen insan, hayatı boyunca kimi severse sevsin hakikatte aradığı Allah mı acaba, diye içinden geçirdi. İnsan, O'nun (cc) cemalini görmekle müşerref olmuş, eşsiz güzellikteki sesini duymuştu bir kez. Ve dünyada yüzünü nereye, kime dönerse dönsün aradığı her daim O'ydu (cc) belki de. Ezgi'yi severken de, ruh eşini ararken de, Nevâ diye ağlarken de aradığı hep Rabbi idi.
Reklam
Aşk bir davaya benzer, cefa çekmek de tanıktır. Tanığı olmayan dava kaybedilir, der Mevlânâ Hazretleri.
Cenab-ı Hakk'ın bize ilk emri oku; Yaratan Rabbinin adıyla oku.Zahiren okuma yazma bilmeyen Peygamber Efendimiz'e (sav) ilk gelen vahiy 'Oku' ise şayet, aslolan okuma gözle değil gönülle yapılan olsa gerek..
Çünkü onun o nurlu yüzüne bakmak bana Allah'ı hatırlatmıştı. Hani bir gün as habı kiram, Allah'ın veli kulları kimlerdir, diye sorduklarında,Allah Resulü (sav), onlar, yüzlerine bakıldığında Allah Teâlâ'yı hatırlatan kimselerdir, buyurmuş ya..
Reklam
"Sevgi, düşünce ve manadan ibaret olsaydı, bize oruç ve namaz lüzumlu olmazdı, der Mevlânâ Hazretleri. Bağlılık ve sevgiden bir eser olsun diye dostlar birbirine armağan sunarlar. O armağanlar, bağlılığın ve sevginin şahitleridir. Yani onlarda samimiyet ve beraberlik gizlidir. O ihsanlar, gönülde meydana gelen sevginin görünen şahitleridir...
Mekke'nin fethi için büyük bir orduyla ilerlerken, vadinin ortasında yavrularını emziren anne köpeğin ve yavrularının ürkütülmemesi için Hz. Peygamber'in (sav) on bin kişilik ordunun yolunu değiştirip yamaçtan geçirmesinden çok etkilenmişti Selim.
"Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri, yolculuk esnasında bir ağaç altında mola vermiş, dinlendikten sonra da yoluna devam etmiş. Bir hayli yol aldıktan sonra heybesinde bir karınca görmüş. Bu karınca dinlendiğim yerde heybeme gelmiştir, diyerek onca yolu geri dönüp karıncayı ağacın altına bırakmış. Evliyaullahın hassasiyetine bakar mısın?"
Sür çıkar ağyârı dilden, tâ tecellî ede Hak; Padişah girmez saraya, hâne mâmûr olmadan... (Allah'tan gayrı ne varsa hepsini çıkar gönül sarayından; zira O'na layık şekilde güzel, bakımlı ve temiz olmadığı sürece padişah teşrif etmez o saraya )
Koskoca Allah'ın aslanı, nefsine yenilmekten neden korkar bu kadar? Nefsin hevâ ve hevesine uymak, adeta Allah'a şirk koşmak olduğundan. Çünkü Rabbi, Hâlık'ı ve İlah'ı olan Allah'ın emirlerini bırakıp kendi nefsinin arzularını yerine getiren ve nefsinin batıl düşüncelerine tabi olan kişi, kendi nefsini ilah edinmiş demektir de ondan.
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.