Aşkın Ocağı
Gülten Subaşı KayaAşkın Ocağı Sözleri ve Alıntıları
Aşkın Ocağı sözleri ve alıntılarını, Aşkın Ocağı kitap alıntılarını, Aşkın Ocağı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Devamını merak et..
Yavuz Bey, Dolunay’ın sesini duymuştu. Sesin nerden geldiğini kestirebilmek için olduğu yerde sessizce kalıp bir kez daha bağırmasını bekledi. Sesin geldiği yönü keşfetmişti. Elindeki kitapları mağaranın önüne bir taşın altına bırakıp geriye döndü...
Sayfa 111 - Gelinciğin İntikamı, Adam gibi Sev, Gitmeliyim isimli romanların yazarından.. Tavsiye edilir!Kitabı okudu
Sevme!
Yinede seveceğim.
Aşk, umuttur ️
Sayfa 62Kitabı okudu
İki yıl, sanki nefes almadan yaşadım. Ondan ayrıldığım gün ölürüm sanmıştım ama ölmedim. Birinci hafta da, birinci ay da, birinci yıl da. Belki de acı insanı öldürmüyor, belki de biz yeterince acı çekmiyoruz. Ama bu günkü acım hepsinden büyük. Daya nabilir miyim? Bilmiyorum.
Allahın yazısının dışına çıkılmaz!
Sayfa 9Kitabı okudu
"Sevme!
Yinede seveceğim,
Aşk , umuttur."
Kadınlar Allahʼın emanetidir... Emanet olduğunuzu hiçbir zaman unutmam. Sizi kırarsam beni şiddetle uyarın..
Sayfa 17Kitabı okudu
- Sesi ve yüzü aklımdan siliniyor gibi. Korkuyorum, ya hiç hatırlayamazsam. Tamamen unutursam. Yüzünü, sesini, gülüşünü unutmak istemiyorum..
- Cismileştirdiğin yanlarını zamanla unutabilirsin. Ama anlam kattığın yanlarını unutamazsın. Onun yanında olduğunda duyduğun güven gibi. O güveni unutabilir misin?
- Hayır unutamam. Onu son gördüğüm günü hatırlıyorum...
Sayfa 59Kitabı okudu
Omuzların dağ gibi çöksün
Ama sinende tutma kinini.
Fısılda ya da haykır.
Yığma derdini.
İdeallerin için, ölümü göze alarak yola çıkan insanların, en doğal hakları yaşamaktır.
Sayfa 89Kitabı okudu
Kütüphanemizdeki kitaplar sana emanet...
Sayfa 60Kitabı okudu
Evin otuz metre aşağısındaki bir kulübede Yavuz Beyʼin demir atölyesi vardı. Dolunayʼın odasından kulübe rahatça görünüyordu. Atölyeynin kapısı, balkona göre sağ tarafta olduğu için içerisi görünmüyordu. Kömürün küçük bir körükle hararete geldiği, demirin narlandığı bir ocak. Yavuz Bey bu ocağa `aşkın ocağı` diyordu. En sert demiri bile eritebiliyor, şekilden şekile sokabiliyordu..
Sayfa 43Kitabı okudu