Assisili Francis ve Hıristiyan Mistisizmi
Cengiz BatukSözler ve Alıntılar
Stigmata tecrübesi bir nevi Hallac-ı Mansurun "ene'l Hakk" tecrübesinin Hıristiyancasıdır.
İlk dönem Hıristiyanları açısından çöller şeytanların mekanlardır. Şeytanların burada ikamet ettiklerine inanılırdı.
Sayfa 62 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Francisin hayatında İslam ve Müslümanların çok özel bir yeri vardır. Bir yandan ölümünün bir Müslümanın elinden olmasını dileyecek kadar Müslümanları ötekileştirmişken diğer taraftan da özellikle 5. Haçlı seferine iştiraki sonrasında İslamdan etkilendiği görülmektedir. Ezan, esma-i hüsna, zikir vb. bir takım şeylerin benzerlerinin Hıristiyanlık için de üretilmesini bizzat kendisinin talep etmesi, bir etkinin olduğunu göstermektedir.
Origen'e göre kutsal metni okhma/anlama üç şekilde olur: literal (body), ahlâkî (manevi) ve mistik (spirit).
(Hıristiyanlık ilk aşamada manevi bir yoldur. Daha sonra Roma hukuku ile adaptasyonu onu donuk hale getirmiştir. (ifadeler bana ait) Hıristiyanlık Romayla bütünleştikten sonraki süreçte tam manasıyla kurumsal bir dine dönüşmüş ve Roma merkezli Papa ve hiyerarşik olarak etrafındaki ruhbanlardan oluşan bir yapı ortaya çıkmıştır.
Mistikliğin özü ruhunun Tanrıyla özdeşleşmesi ve farklılık içinde dahi aynileşmesi olarak ifade edilir.
Kendini yok etmek için kendini bilmek!