Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Korgeneral Ekrem Baydar Anlatıyor

Atatürk'ün Emniyet Müdürü

Orhan Erinç

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
K*rdistan meselesinde düşmanın Türkiye'de iki ayağı vardı. Biri Diyarbakır'daki Şeyh Sait, diğeri İstanbul'daki Seyyid Abdülkadir. Kendisinin Hazreti Muhammed sülâlesinden geldiğini iddia eden bu şahıs aslen Vanlıydı ve o bölgede büyük etkisi vardı. Milli Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasını takiben kapatılmış olan, fakat aslında
Sayfa 62 - Destek YayınlarıKitabı okudu
ileri gazetesinde yayınlanan papa eftimin sözleridir.
''Biz iptida (en önce) milletimizi, yani Türklüğümüzü biliriz ve ondan sonra mezhebimizi yani Ortodoksluğumuzu. Milliyet her şeyden önce gelir. Mesela siz Romanya'ya veya İtalya'ya gitseniz de, sorsanız o kimselere (siz nesiniz?) diye. Size evvela (Romeniz) veya (İtalyan'ız) derler. Bu böyledir. Hıristiyanlık, Ortodoksluk sonra gelir. ''
Reklam
"Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Ve Türk Milleti emniyet ve saadetini zamin (kefil olan) prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir."
Sayfa 160 - Destek YayınlarıKitabı okudu
16 Mart 1920'de İstanbullu Rumların büyük bir kısmı bayram yapmıştı. İstanbul'un işgalini, Yunanistan'a devri için bir başlangıç sayıyorlar ve gün geçtikçe halk deyimi ile gemi azıya alıyorlardı. İstanbul'un işgali, esasen İngilizlerle çeşitli konularda işbirliği yapan Patrikhane'nin çalışmalarını hızlandırmıştı. 20 yaşına
Sayfa 50 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Türkiye'nin yönetim şeklinin Cumhuriyet oluşundan ve kesin atılımlarla Batı uygarlığına yönelmesinden, Avrupa ülkeleri ile ilişkilerini kuvvetlendirmesinden memnun olmayanlar da vardı. Bunlar iki grupta toplanıyordu: Hilafet-Şeriat taraftarları ve komünistler. Birinci grupta olanları İngilizler, ikinci grupta olanları da Ruslar destekliyordu.
Sayfa 142 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Gazi'nin İnebolu'daki söylevi,
"Hanım ve bey arkadaşlarım, Size bildiğiniz bir gerçeği kısa bir cümle ile tekrar arz edeceğim, beni mazur görünüz. Medeniyetin coşkun seli karşısında direnmek beyhudedir (boşunadır). Ve o, gafil ve itaatsizler hakkında çok amansızdır (acımasızdır). Dağları delen, semalarda uçan göze görünmeyen zerrelerden yıldızlara kadar her şeyi gören, aydınlatan, araştıran medeniyetin kudret ve yüceliği karşısında Ortaçağ tarzında zihniyetlerle, ilkel hurafelerle yürümeğe çalışan milletler mahvolmaya veya hiç olmazsa esir ve zelil olmaya (hor görülmeğe) mahkûmdurlar. Hâlbuki Türkiye Cumhuriyeti halkı, yeni ve gelişmiş bir kitle olarak ilelebet (sonsuzluğa dek) yaşamaya karar vermiş, esirlik zincirlerini ise tarihte eşi görülmemiş kahramanlıklarla parça parça etmiştir."
Sayfa 90 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şeyh Sait'in 11 Şubat 1925 günü Genç'te başlayan isyanı. Bu, Türkiye Cumhuriyeti düşmanının ikinci isyanıydı. Yıllarca önce, 1914'te yine bağımsız bir K*rdistan için isyan etmiş, isyanı bastırmaya gelen kuvvetler tarafından yakalanacağını anlayınca Rus Konsolosluğu'na sığınarak canını kurtarmıştı. Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki yıllarda da Rusya hesabına çalıştığı kesinlikle biliniyordu.
Sayfa 60 - Destek YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.