Sayfa Sayısına Göre Atatürk'ün Sosyal Görüşleri Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Atatürk'ün Sosyal Görüşleri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Atatürk'ün Sosyal Görüşleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ATATÜRK'ün birleşmiş bir kütlenin şahlanışı olarak
kurduğu Cumhuriyet, bugün susuz kalmış bir tarla çatlaklığı içindedir. Her çatlaktan Atatürk devrimleri derinlere doğru sızıp kaybolmakta.
Arkadaşlar, kılıç ile fetihler yapanlar, sapanla fetihler yapanlara mağlûp olmıya ve neticede mevkileriini terk etmiye mecburdurlar.
Biz Atatürk'ün bu sözünü ziraat okullarının duvarlarına süslü püslü yazarak unuttuk ve otuz sekiz yılda bir toprak reformunu dahi yapamadık.
Atatürk, ihtilâlci, halkçı ve gerçekçiydi.
O:
Sosyoloji yönünden bizim hükümetimizi ifade etmek gerekirse "Halk hükümeti" deriz. Sosyal doktrin itibarıyla biz hayatını, bağımsızlığını kurtarmak için çalışan işçileriz. Zavallı bir halkız. Mahiyetimizi bilelim. Biz bir hakkı çalışma sayesinde elde ederiz. Yoksa arka üstü yatmak ve hayatını çalışmaktan uzak olarak geçirmek isteyen insanların bizim sosval bünyemizde yeri yoktur, hakkı yoktur" diyordu.
Efendiler, kılıç kullanan kol yorulur, sonunda kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenmiye, paslanmıya mahkûm olur. Lâkin sapan kullanan kol gün geçtikçe daha çok kuvvetlenir ve daha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur.
Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakikî tarikat, medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için kâfidir.
Biz devrimci miyiz?
Ne münasebet... Atatürk'ten sonra bir tek devrim yapmadığımız gibi yapılmış olanları da tersine çevirdik. Gizli
sübyan okulları açtık, hurafe edebiyatını müesseseleştirdik,
hiçbir yeni fikre iltifat etmedik.
Biz lâik miyiz?
Çok şüpheli... Halk Partisi bile bu okunu kırmak için
zavallının beline kaç balyoz indirdi.
Atatürk, Osmanlı talancılığını yaratıcılıkla değiştirmek
istemiş insandır. Bizce onun devrimi aslında buradan gelmektedir. Ne çare ki bu yaratıcılık çağımızın modern iktisat metodlariyla geliştirileceğine, on sekizinci yüzyılın köhneleşmiş sınıflaşma zihniyetine yöneldi. O devrin şartlarıyla bu
devrin şartları aynı olmadığı için, çıkmaza girdik.