Ateş Etme İstanbul
Celil OkerEn Eski Ateş Etme İstanbul Sözleri ve Alıntıları
En Eski Ateş Etme İstanbul sözleri ve alıntılarını, en eski Ateş Etme İstanbul kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Nasrettin Hoca’ya bir gün kıyameti sormuşlar. İki tür kıyamet vardır demiş. Benim hatun ölürse küçük kıyamet, ben ölürsem büyük kıyamet...”
"Kaldırımları ile dost olmuşsam bir şehrin, başka şehirlerde ne işim vardı? "
Altın Kitaplar
"Susarak acının büyüklüğünü anladığınızı gösterebilirdiniz. Hiçbir zavallı cümlenin ifade edemeyeceği kadar...."
Ateş Etme İstanbul
Ateş Etme İstanbul
"Neyin âdil olduğunu nereden biliyoruz?Kendimi hâkim yerine koymadım hiç şimdiye kadar.Dünyada masum bir tek insan göstersinler, dişimi kırarım."
Altın Kitap
Masamıza koyu bir suskunluk geldi oturdu. Bir maçın son uzatma dakikasında verilmiş bir penaltıyı radyodan dinliyorduk sanki.
Sayfa 209Kitabı okudu
Kendime baktım gördüğüm en büyük LED TV ekranından daha da büyük aynada. Sırları yer yer dökülmüştü ama yine de ne mal olduğumuzu gösteriyordu.
Sayfa 24Kitabı okudu
"Gitme" dedi."Gece hâlâ genç"
Sayfa 229Kitabı okudu
Barbaros Hayrettin Paşa Iskelesi'nin önünde, çok değil, bir sigara içimi bekledik. İnenler dalgalar halinde indiler, binecekler damla damla birikti bekleme salonunda.
Sayfa 247Kitabı okudu
İnsanları tanıyor muydum? Yok canım, kim tanıyabilirdi insanları? Kendimi bile tanıyamıyordum zaman zaman. Tek bildiğim yalancı olduklarıydı. Hepsinin.
Sayfa 423Kitabı okudu
Çok şey görmüş ama unutmuş gözler, duyduklarının yarısından çok daha azına inanan kulaklar, söylediklerinin sorumluluğunu almakla almamak arasında kararsız bir ağız. Buna yüz çizgilerinden karakter okuma meraklılarının karalı diyerek yanılacakları bir çene ve zamanında yediği bir iki yumruktan alınamamış intikamın acısını taşıyan bir burun ekleyin. işte...