1943 yılında gönderildiği Auschwitz Toplama Kampı'ndan sağ çıkan 24 kişiden biri, yazar profilinde yazdığı gibi ki bu bile aslında başlı başına ne kadar zorluklara karşı karşıya gelip bunlardan sağ çıkması saygıyı hak ediyor ancak elbette acıların da mutlaka etkisiyle 1987 yılında hayatını sonlandırıyor. Bütün bunlara rağmen savaş sonrası Rusya'da başlayan bu kitabı beğendiğimi söyleyemeyeceğim, evet yaşanılan acılar için elimden geldiği kadar empati kurmaya çalıştım ancak yazar bunu bana pek geçiremedi. Yine de ilk kitaptan başlayarak okumak isteyen ve savaşın kişiler üzerinde getirdiği yıkımlara yabancı olanlara önerebilirim.

AteşkesPrimo Levi · Can Yayınları · 200228 okunma

Mahpuker Sönmez

@mahpuker·

28 Aralık 2019 00:27

250 syf.

6/10 puan verdi

İki yıl kaldığı Auschwitz kampından savaşın bitmesiyle kamptan sağ çıkan 24 kişiden biri olan yazar, anılarını anlattığı bu kitapta anılarını, yargılayarak değil gözlemci gibi (kitabın arka kapağında yazıyor) anlattığı için mi, yoksa okurken her satırdan sonra acaba ne olacak sorusu yerini acaba ne zaman bitecek sorusuna bıraktığı için mi bilemiyorum okurken sıkıldım.

AteşkesPrimo Levi · Can Yayınları · 200228 okunma

Reklam

Kontesce

@Kontesce·

20 Mayıs 2023 14:30

250 syf.

7/10 puan verdi

Auschwitz Üçlemesi'nin ikinci kitabı Ateşkes, Levi ve diğer sağ kalan az sayıdaki insanın toplama kampından kurtarılarak bu defa da Rusların kamplarında tutulmaları ve aylar süren eve dönüş yolculuklarını anlatıyor. . Konuya dair okuduğum kitaplar genelde, 'Ruslar geldi ve kurtulduk' şeklinde bitmişti. Levi ise, Rus kamplarının da Alman kampları kadar kötü olduğunu söylüyor, yaşananları tanıklığıyla aktarıyor. Bu açıdan kitap bana yeni bir bilgi sundu. Merakla okudum.

AteşkesPrimo Levi · Can Yayınları · 200228 okunma