Athena Sözleri ve Alıntıları
Athena sözleri ve alıntılarını, Athena kitap alıntılarını, Athena en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Suç, yani sürekli olan, kökü kazınamayan, yaşam boyu süren türü, seni ağırbaşlı palyaçoya çeviriyor. Suçtan ağır bir şey gibi söz ediyorlar, onun ağırlığından, yükünden söz ediyorlar, ama ben öyle olmadığını biliyorum; suç havadan daha hafif; insanı bir gaz gibi dolduruyor ve insanı, eğer birşeylere sımsıkı tutunmazsan, şişirilmiş Grock gibi ellerin kolların sallanarak gökyüzüne gönderebilir.
Sayfa 72 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Sarp bir uçurumun son tutunacak yeriymiş gibi şimdiki zamana bağlı kalıyorum.
Sayfa 59 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Görmek görülen şeyi var eder.
Sayfa 227 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Bir dilencinin gözlerinin içine bakmak neden böyle güç? Orada kendimi görmekten mi korkuyorum?
Sayfa 222 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Evet, hep oradaydı, şu hafif, kekremsi, ilkel tiksinti belirtisi, bütün taşkınlıkların ve tapınmanın arkasındaydı, bekliyordu, yatıştırılmış bir acı gibi bekliyordu ve anımsatıyordu. Cinsellik buydu, ötekinin etini dayanılır kılan uyuşturucu. Onun üzerine de katedraller dikiyoruz.
Sayfa 127 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Ah şu eğretilemelerin çokluğu! Kendimden başka her şeye benziyorum.
Sayfa 95 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Aynanın arkasındaki gümüş kaplamanın sıyrılması uzun zaman alacaktı, sonra bakıp onu görebilecektim ya da benim görmeme izin verdiği biçimini.
Sayfa 94 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Yaşam
Eylemlerimizin seçeneklerini yitirdiği başka dünyalar varsa da onları bilmiyoruz. Eğer yüzümde tehlikeyi haber veren bir örümcek ağının dokunuşunu duymuş olsaydım bile, bu ağın içinden, doğduğum anda-belki de daha önce- başlayan küçük olaylar dizisini birbirine bağlayan aynı güçle geçecektim ve bu güç de beni, bu karşılaşma ne denli önemsiz olursa olsun, tıpkı sonuncusuna vardığımda, sonunda parçalanan aynasında benliğim yok olana dek bundan şöyle ya da böyle daha önemsiz olan ötekilerine sürüklercesine sarıp sarmalayacaktı. Bu benim yaşamım dediğim şey. Hep o beni yönetirken, tıpkı sabana koşulu öküzler gibi, benim yönettiğimi sandığım şey.
Sayfa 18 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
İnanç, güven, kuşku; bunlar kandırılmış olduğunu bilmenin acı veren durumundan geriye baktığım zaman, ortaya çıkan canavarlar.
Sayfa 71 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Garip, her şeyin bağından kurtulup sürüklenebilir göründüğü, her şeyin olabileceği böyle anlar; hiç de yaşam gibi değil o zaman, bilinçli ve yine de düşte gibi, benliğin bir tür heyecanlı dinginlik içinde ağırlıksız sallandığı başka bir durum bu. Belki de bir tür istenç var belki de böyle aralarda, bilmeden değerlendirme yapıyor, karara varıyor, kendimizi teslim ediyoruz.
Sayfa 22 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
“Bu imgelerden, tümüyle olanaksız ama bizi yine de bir buçuk saat oyalayan benlikler üretiyoruz, sonra ışıkta gözlerimizi kırpıştırarak dışarı çıkıyoruz, sonra yine hep ne olduysak oyuz, hiç sahip olmadığımız ama yine de yitirdiğimize inandığımız şeyler için gözyaşı döküyoruz.”
Sayfa 228 - Telos Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2001. Çev: Güler Siper.
Bu bendim yine, istemeden bir yere adımını atarken hep bir başka yerde olmayı özleyen.
Bir acı tutkunuydu; onun için hiçbir şey acı çekmekten daha gerçek değildi.
Hepimizin daha önce yaşamış olduğuna inandığını söylemiştin; belki de haklıydın.
Telos yayıncılık
Seni kurtarmak, yeniden dünyaya döndürmek, parçalanmış zavallı kemiklerini birleştirip seni bir araya getirmek istedim. Ama tek becerdiğim ölümünü hızlandırmak oldu.