Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

29 EKİM ÖZEL SAYI

Atlas Dergi - Özel Sayı 2023/01

Atlas Tarih Dergisi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Atatürk, 1920 tarihindeki konuşmasında şöyle diyordu: "Dünyada her şey için maddiyat ve maneviyat için ve muvaffakiyet için en hakiki mürşit bilimdir; fendir. Bilim ve fenden başka kılavuz aramak gaflettir; bilgisizliktir; doğru yoldan sapmadır." Atatürk bu sözleriyle başarıya giden tek yolun bilim ve teknikte belli aşamalar kaydetmek suretiyle gerçekleşebileceğine işaret etmektedir. dan mahrum edilmiş, metalaştırılmıştır. Bu "kaybediş" hikâyesi 19. yüzyıla kadar böyle devam etmiş, kadınların büyük bir çoğunluğu eğitimsiz, yasal olarak her daim erkeğin boyunduruğu altında bırakılmıştır. Artık kaçınılmaz olan Tanzimat ve diğer reformist hareketlerle beraber, kadın birdenbire belli haklara kavuşmuş, eğitim imkânlarından yararlanma şansına erişmiştir. Bu dönem mücadelemizin başlangıcıdır. Cumhuriyetin ilanıyla beraber kadının adı konmuştur. Kadın, yüzyıllar boyunca görünmez bir varlıkken perdenin arkasından çıkmış, Meclis'te, üniversitede, şantiyede, sahnede, uçakta, ameliyatta yerini almış, meydanları doldurmuştur. Mustafa Kemal'in ifade ettiği gibi, cumhuriyetin temeli kültür iken, bu temeli sağlayacak olan kadın ve erkek eşit değilse, bu medeniyetin ilerlemesi mümkün değildir. Bugün biz, ülkemizde oy alıp verebiliyorsak, kanun nezdinde eşit, tek ve hür yaşayabiliyorsak cumhuriyetimizin ilk yıllarından itibaren verilen amansız mücadelenin sayesindedir.
Sayfa 92 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
"Tanzimat ve diğer reformist hareketlerle beraber, kadın birdenbire belli haklara kavuşmuş, eğitim imkanlarından yararlanma şansına erişmiştir.Bu dönem mücadelemizin başlangıcıdır. Cumhuriyetin ilanı ile beraber kadının adı konmuştur. Kadın yüzyıllar boyunca görünmez bir varlıkken perdenin arkasından çıkmış; Meclis'te, üniversitede, şantiyede, sahnede, uçakta, ameliyatta yerini almış meydanları doldurmuştur. Mustafa Kemal'in ifade ettiği gibi "Cumhuriyetin temeli kültür iken, bu temeli sağlayacak olan kadın ve erkek eşit değilse bu medeniyetin ilerlemesi mümkün değildir." Bugün biz ülkemizde oy alıp verebiliyorsak,kanun nezdinde eşit, tek ve hür yaşayabiliyorsak cumhuriyetimizin ilk yıllarından itibaren verilen amansız mücadelenin sayesindedir. Hiçbir hak gümüş tepsi üzerinde, kolay bir şekilde kazanılmamıştır."
Reklam
Eğitimle beraber hukukta yapılan değişiklikler de kadının önünü açtı. 1925 yılında İsviçre Medeni Kanunu'ndan uyarlanan medeni kanunumuzda Türk kadını gerçek anlamda eşit bir birey olarak kabul edildi. Kolay olmadı. Meclis'te ve Meclis dışında bu hakların lütfedilir gibi verilmesine karşı bir muhalefet vardı. Ama hem Mustafa Kemal'in kararlılığı hem de çeşitli kadın hakları savunucularının amansız uğraşları sayesinde medeni kanun kabul edildi. Burada Mustafa Kemal'in kız kardeşi Makbule Hanım ve üye olduğu Halk Partisi Kadın Kolları ve Nuriye Ulviye Hanım tarafından kurulan "Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti" gibi kuruluşların önemli bir rol oynadığını belirtmek gerekir. Kadınları alakadar eden ve daha evvel olmayan pek çok madde kanuna eklenerek velayet, miras, boşanma, mallar üzerinden tasarruf hakkı gibi haklar tanındı. Medeni Kanun'a göre kız öğrencilerin (Harp Okulları haricinde) tüm okullarda okumasının da önü açılmıştı. Böylelikle, kanun nezdinde kadınlar eşitlenmiş, eğitim alabilmelerinin önündeki tüm engeller kaldırılmıştı.
Sayfa 97 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
Türk toplumunda kadın haklarının süreci,
1839 tarihinden itibaren pek çok eserde kendini gösteren kadın hareketi "hareket-i nisvan" ya da Mehmet Cavid'in değimiyle "mesele-i isti'naiyye" zamane dergilerinde hicvedilmiş, kadınların güçlenme olasılığı, pek çok kalem tarafından büyük bir tehlike olarak resmedilmişti. Patriarkinin kalemleri, kadın tehdidine
Sayfa 93 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
Harf İnkılabı, cumhuriyet yönetiminin yaptığı en önemli reformlardan biridir. Mustafa Kemal Paşa, 8 Ağustos 1928'de yaptığı konuşmada "Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim güzel, ahenktar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1928'de onayladığı kanunla Arap harfleri yerine Latin temeline dayalı yeni Türk alfabesine geçilmesini kabul etti. Bütün ülkede yeni harfleri öğrenme ve okuma yazma seferberliği başlatıldı.
Sayfa 10 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
Stefan Zweig gibi bir yazarımız olmadığı için biz 1920 ve 1960 arasındaki İstanbul'u bütün renkleriyle bilmiyoruz.
Reklam
Türkiye'de kadın hakları deyince ilk akla gelen kadınlardan biri Nezihe Muhiddin'dir (Tepedelengil). 1923 yılında, Cumhuriyet Halk Fırkası kurulmadan evvel 13 kadınla beraber kurdukları "Kadın Halk Fırkası", Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisidir. Her ne kadar valilik tarafından reddedilmiş olsa da bu, Nezihe
Sayfa 94 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.