Rus tarihçiler ülkelerinin genişlemesini “ulusal görev” ve toprakların bir araya getirilmesi” terimleriyle rasyonalize ettiler. Gerçekteyse, Rusya ve hükümdarları kendilerini toprak fethine bağımlı hale getirmişlerdi. Onların toprak açlığı, büyük bir beceriksizlik ve geleneksel militarizmden kaynaklanan hastalıklı bir konumun belirtisiydi.
XIV. Louis sonunda 1 Eylül 1715’te öldüğünde, perde, Piskopos Masillon’un cenaze söylevinin şu çınlayan sözleriyle düşmüştür: “Dieu seul mes freres, Dieu seul est grand” (Sadece Tanrı kardeşlerim, sadece Tanrı büyüktür).
Aydınlanmanın ilk esin kaynağı olan rasyonalizm ikna gücünü yitirmekteydi. Saf akıl yürütme dünyayı anlama ve ayaklanmanın kehanetlerini okuma konusunda yetersiz kalmaktaydı.