Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Avrupa'nın Üzerine Doğan İslam Güneşi

Sigrid Hunke

Avrupa'nın Üzerine Doğan İslam Güneşi Gönderileri

Avrupa'nın Üzerine Doğan İslam Güneşi kitaplarını, Avrupa'nın Üzerine Doğan İslam Güneşi sözleri ve alıntılarını, Avrupa'nın Üzerine Doğan İslam Güneşi yazarlarını, Avrupa'nın Üzerine Doğan İslam Güneşi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güneş balçıkla sıvanmaz.
Hıristiyan Avrupa'nn Islâmiyete karşı tesis ettiği abluka, böylece defalarca izale edilmis; yüzbinlerce hıristiyan bizzat ettikleri müşahedeler neticesinde, Islâm Mede- niyetinin köleleri, hayranları, bilhassa talebeleri olmuşlardı.
Reklam
Şimdi kaç İslam alim (!) barutun formülünü biliyor.
12 nci asrın İslam alimleri, barutun formülünü kesin şekilde tesbit ederler. Batı'nın devamlı Haçlı taarruzlarına karşı müdafaa zaruretiyle İslam Hükümdarları, dünyaca meşhur kimyagerlerini, kimyevi bir harp vasıtası olan barutun yakıcı ve tahrip edici tesirlerini araştırmak üzere barut fabrikalarında çalıştırırlar.
Mesele değişen din değil anlayışta
— 11 inci asırda — İslam deniz ticareti nakliyatı Hint Okyanusu'nun ortalarına kadar uzanan bir sahaya hâkim bulunduğundan, Çinliler «pusulaya göre gemi kullanan yabanci denizciler» demekle müslümanları kastettikleri anlaşılmaktadır.
Alpler üzerinden bize gelen satranç ve dama oyunu gibi — bu oyunun adı, sürpriz teşkil edecek şekilde ve tam bir kat'iyetle arapça menşelidir.- Amalfi’li Flavio Gioja, bizde pusulanin mucidi olarak tanınır. Halbuki bu aleti, Flavio Gioja ilk önce Müslümanlardan öğrenmişti.
Reklam
Mecburuz!
Sonu gelmeyen ayrılığın arkasından artık birlik ve beraberliği araştırmaya mecbur değil miyiz?
Sigrid Hunke kısa Biyografisi
(26 Nisan 1913, Kiel - 15 Haziran 1999), Alman felsefe doktorudur. Almanya'da daha çok Arabist ve Doğu düşüncesine hayranlık duyan Yeni Sağ görüşlü bir yazar olarak bilinir. İslam medeniyetinin yükselişini ve Avrupa medeniyetine etkilerini incelediği Avrupanın Üzerine Doğan İslam Güneşi isimli kitabı ünlüdür.
BİR HAKKIN TESLİMİ Ahmet Kabaklı
Bizim İslam içindeki eski medeniyetimiz, yaşanan, sü­rup giden, tam ahenk çatısı altında çocuklarını barındıran, kendi kendisine yeterli durmadan icad ve temsil eden fakat bunu asla aşırıya götürerek kökünden koparmayan soylu bir medeniyet idi. Bu medeniyet konuşmayı sevmez, iddiayı hafiflik sayardı. Fakat becerikli idi, üstündü, propagandaya ihtiyaç duymayacak kadar sağlam ve şahsiyetli idi. Bugün, o ahenk ve huzüru kaybetmiş bir Türk - İslam çağının insanlan olarak çok konuşuyoruz, hem de lüzumundan fazla konuşuyoruz. Fakat bu konuşmamız, ne yazıktır ki, Batı taassup ve propagandasının Türkler ve diğer İslam milletler aleyhinde verdiği hükümleri tekrarlamak için ve ondan ibarettir. Yani, harcıalem Batı, 14 asırdan beri İslam dünyasına karşı duyduğu kompleksin, kıskançlığın ve. düş­manlığın yalan ile halhamur olmuş iddiasını, kendi yığınlarına benimsetmekle kalmamış, aynı zamanda bize de kabul ettirmiştir. ..... (25.9.1972, Haseki, İstanbul) (Ahmet Kabaklı önsözünden)
Sayfa 13 - Bedir Yayınları 1972 İst.Kitabı okuyacak
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.