İyi edebiyattan bahsediyorsak okuduğumuz eserde doğru ya da yanlışlar, öğütler, doğrudan eleştiriler, yargılar, suçlamalar göremeyiz. Yazar, her ne kadar eserin temeline – özüne kendini koyuyorsa da, herkese ve her şeye eşit mesafede durduğu bir anlama ve anlatma süreci içinde eserini ortaya çıkarır. Sonuçta edebi olarak okuduğumuz her eser bir insanlık durumunu anlatıyor. Aynı insanlık durumları binlerce farklı yazar tarafından binlerce farklı biçimde ele alınıyor. Kitap, okura ulaştıktan sonra artık okurun anlama ve yorumlama süreci ile yolunu sürdürüyor, eser bir bakıma bir evrilme sürecine giriyor. İyi edebiyat eseri bu evrilme sürecini yıllar boyu sürdürecektir. Her çağda okurunu kendine çekmeyi, düşündürmeyi, etkilemeyi başaracaktır diye düşünüyorum. İşte Aylak Adam, tüm bu nedenlerle o eserlerden.