Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bağlanma Ve Kaybetme - 2

Ayrılma

John Bowlby

Ayrılma Gönderileri

Ayrılma kitaplarını, Ayrılma sözleri ve alıntılarını, Ayrılma yazarlarını, Ayrılma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Jersild ve meslektaşları ve Newsonlar, kişi belli bir durumdan olağan dışı yoğunlukta bir korku duyduğunda bunun kökeninin o durumla bağlantılı bir yaşantıda yattığını belirtmişlerdir.
Bebeğin annenin varlığını rahatlayıp teskin olmakla, yokluğunu ise huzursuzlukla bağlantılı olduğunu öğrendiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla bağlantılı öğrenme gibi basit bir işlemle bebek annesinin yokluğunu huzursuzlukla ilişkilendirir ve bu yüzden ona ulaşamadığında korkar.
Reklam
..Yoksa bu korku çocuk annenin yokluğunu huzursuzluk yaratan ya da üzücü bir yaşantıyla ilişkilendirdikten sonra mı ortaya çıkmaktadır.
Freud'un 1926'da Çocuğun annenin yokluğundan korkmasının nedenini anne olmadığı zaman fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmayacağını ve bunun tehlikeli "miktarda uyaran" birikimine yol açtığını ve bunlar Eğer "boşaltılmazsa travmatik bir durum" oluşabileceğini öğrenmiş olmasıyla açıkladığı hipotezdir. Buna ek olarak çocuk kendi başına bırakıldığında bu birikimi atamadığını anladığı için aslında korkmaya başladığı tehlike durumu algılanan hatırlanan ve beklenen Bir çaresizlik durumudur.
Çocuksu kaygı gerçekçi kaygıyla çok az bir bağlantı taşır fakat yetişkinlerin nevrotik kaygısıyla yakından ilişkilidir. Eksik sevgi nesnesini dışsal bir nesne ya da durumla yer değiştirir.
İnsan korkutuğunda ve korkusunu gök gürültüsü ya da bir köpek gibi belirli bir nedenle açıkladığında doğru uyaran durumunu tanımlayıp tanımlamadığına ilişkin bir şüphe duyulur ; özelliklede çocuklar ve Duygusal yönden örselenmiş yetişkinlerin bahsettikleri korkulara bu şekilde yaklaşma eğilimi vardır. Psikanalist gelenek içerisinde genellikle insanın gerçekten korktuğu şeyin korktuğunu söylediği şeyden farklı olduğu düşünülür.
Reklam
Bu çalışmanın temel tezi 'yetişkinler sadece gerçek tehlikelerden korkar' varsayımının tamamen yanlış olduğunu ortaya koymaktır.
İnsanlardaki korku davranışı üzerine yapılan başka çalışmalar da genellikle gerçek tehlikeden korkmanın sağlıklı ve gerekli olduğunu fakat bunun dışındaki korkuların çocuksu ve nevrotik olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Fiziksel acı hissedilene kadar beklemek savunma için çok geç kalınması anlamına gelebilir. Uzaklık reseptörleri gelişmiş gözcülere benzetilebilir, acı da bu durumda son duraktır. Acının özelliği hissedildiği anda harekete geçmek için çok geç kalındığı için ani ve acil eylemi gerektirmesidir.
Yetişkin her insanın davranışlarının yanı sıra karmaşık bilişsel yapıları ve duyguları da bu ilkel işleyişlerin etkisi altındadır.
75 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.