Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Babamı Kim Öldürdü

Édouard Louis

Babamı Kim Öldürdü Gönderileri

Babamı Kim Öldürdü kitaplarını, Babamı Kim Öldürdü sözleri ve alıntılarını, Babamı Kim Öldürdü yazarlarını, Babamı Kim Öldürdü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
56 syf.
8/10 puan verdi
Ötekilerin Hikayesi
Kitapla ilgili fazla bir bilgim olmadan okumaya başladım. Sayfa sayısı çok az olmasına rağmen içeriği çok dolu dolu geldi. Bir baba hesaplaşması kitabı olarak düşünmüştüm ama tam olarak böyle değil. Yine bir parça var gibi de ama ben çocukluğunun babasını nefretle anan bir yetişkin görmedim tam olarak. Ötekileştirilmenin, dışlanmışlığın hiddeti diyebilirim bu kitaba. Diğer siyasi partiye yakın hissedenlerin, eşcinsellerin, işçi olanların, patron olamayanların, siyasete atılıp ahkam kesemeyenlerin öfkesini anlatan bir kitap bence. Bazı şeyler geldi başımıza, bunların da büyük bir kısmı bizim hatamız gibi gösterildi fakat tarihe düşülsün ki gerçek suçluları işaret ediyorum diyor yazar. "Hollande, Valls, El Khomri, Hirsch, Sarkozy, Macron, Bertrand, Chirac. Acının tarihinde isimler yazılı. Senin yaşamının tarihi, seni yok etmek için birbirinin yerine geçen bu insanların tarihidir. Senin bedeninin tarihi,onu yok etmek için birbirinin yerine geçen bu isimlerintarihidir. Bedeninin tarihi, siyasi tarihi suçluyor."
Babamı Kim Öldürdü
Babamı Kim ÖldürdüÉdouard Louis · Can Yayınları · 20201,358 okunma
Her şeyin algı üzerine kurulu olduğu bir hayat
Oysa bütün gün ofisinde oturup başkalarına emirler yağ­dıran patronlara tembel denmiyor. Onlara tembel demek kimsenin aklına gelmiyor.
Reklam
Emmanuel Macron
Kendileri­ne bir takım elbise almaya imkanı olmayanları utanmaz­lıkla, işe yaramazlıkla, tembellikle itham ediyor. Takım elbise giyenlerle tişört giyenler arasındaki, egemenlerle yönetilenler arasındaki, parası olanlarla olmayanlar ara­sındaki, her şeye sahip olanlarla hiçbir şeye sahip olma­yanlar arasındaki sınırın altını çiziyor.
Bireysel olan siyasidir
Egemenler solcu bir hükümetten şikayet edebilir, sağcı bir hükü­metten de şikayet edebilir ama hiçbir hükümet onların sindirim sorunları yaşamasına sebep olmaz, hiçbir hükü­met onların belini ezmez, hiçbir hükümet onları denize koşturacak şeyler yapmaz.
Başkaları, dünya, adalet, sürekli birilerin­den bizim intikamımızı alır ama onlar aldıkları intikamın bize fayda sağlamadığının, aksine bizi yok ettiğinin farkına varmazlar. İntikamımızı alarak bizi kurtardıklarını zanne­derken aslında bizi yok ederler.
Sürekli yaptığımız bu değil mi, en gergin anlarımızda bile sanki kitaplarda okuduğumuz ya da filmlerde izlediğimiz sahneleri taklit ediyoruz.
Reklam
Sadece her şeye doğuştan sahip olanlar mülkiyet duygusunu gerçek anlamda tadabilir, sahip olmanın ne anlama geldiğini kavrayabilir. Mülkiyet hissi, insanın sonradan edinebileceği bir şey değildir.
Insan çal­dığı şeyin gerçekten kendisine ait olduğunu bir türlü his­sedemez, o yüzden sonsuza kadar sürekli çalmak zorun­dadır artık onu, asla sonu gelmeyecek bir hırsızlık.
Gençlik ba­zılarına hayatın armağanıdır, bazılarınınsa tek çaresi onu çalmaya çalışmaktır.
Senin hayatın değildi bu, kendi hayatını hiç yaşamamıştın sen, onun kenarında yaşamıştın.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.