Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslamcı Kadınların Kamusal Alan Tecrübesi

Bacıdan Bayana

Cihan Aktaş

En Eski Bacıdan Bayana Sözleri ve Alıntıları

En Eski Bacıdan Bayana sözleri ve alıntılarını, en eski Bacıdan Bayana kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupalı ancak yarattığı köle ve ucubeler sayesinde insan olabildiği için, hiçbir şey ırkçı hümanizmimiz kadar bize uygun düşmüyor. Jean Paul Sartre
Yetmişli yıllarda aile kurumunu ve aşkı eleştirdiği Bizi Aşktan Koru isimli kitabıyla ün kazanan Susanne Brogger, doksanlı yıllarda ailenin yaşlıları, çirkinleri ve güçsüzleri himaye edebilecek tek kurum olduğunu yazdı.
Reklam
Batı patentli, oryantalist renkler taşıyan sosyolojik yargılarla bir toplumdaki değişmeleri sağlayan dinamikleri ve bu değişmeleri anlamlı kılan renkleri kavramak mümkün olmaz.
Şüphesiz, kusurlu olan değişmek değildir; önemli olan, değişmeden direnmek veya direnmeden değişmek değil, değişerek direnmektir
Hayatta olan yoktur ekranlarda, insanlar ve vakalar bu büyülü ve mitselleştirilmiş medya organlarının özel diliyle kurgulanarak sunulurlar seyircilere..
Ataerkillik, İslami kültürün asli ve değişmez bir özelliği değildir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Fakat moda, kadını Bacı olarak istemez; nine, teyze diye de isimlendirmez. Moda nezdinde bütün kadınlar aynı yaştaymış gibidir ve kadınlar açısından bu aldatmacada çekici bir yan vardır.
Dacia Maraini, Sınırsız Bir Suçlu isimli eserinde ;
İnsanlık tarihinde ilk kez hiç bir tarihi dönemi ve sözü temsil etmeyen kadınların, yani top modellerin ilahlaştırılmasıyla birlikte ortaya çıkan bir güzellik anlayışının, kadınlar üzerinde oluşturduğu baskıyı irdeliyor. Kadınlara yapılan bu baskı, bir görev, sosyal gelişme, mutluluk anahtarı, sınıfsal gösterge halini almış durumdadır. Kadınlar Fitness center'dan çıkıp elektrikli ısıya koşuyor ve estetik ameliyat için sık sık bıçak altına yatıyorlar. Bu bir çeşit 21. yüzyıl işkencesiyle kadınlar toplama kamplarındaki esirlere benziyorlar. Bu yeni delilik biçiminde mükemmeli ararken ilahiyi yakalama anlayışı da gizli. Estetik kaygıları abartma durumunda yeni bir tür şiddet ve ayrımcılık var.
İran sinemasının başarısı üzerine
Sinema modernitenin en belirgin olarak tezahür ettiği bir sanattır, din ise geleneğin en belirgin tezahürüdür; bu bakımdan din ile sinemanın öyle kolayca uzlaşamayacağı düşünülebilirdi. Ancak sinema İran'ın modern dünyada dinî bir yaşama tarzı ve düzeni oluşturma tecrübesini en problemli dönemlerinden itibaren, sanatçıların kendilerini özgür hissettikleri bir estetik alan durumundadır. Bu alan, alimlerin de katılımıyla, modernlikle din arasındaki anlaşmazlık konularının irdelendiği bir serbest bölgeye dönüşmüştür. Aşırı politize oluş ve renksizleşme yada tek renkli bir toplum tasarısı karşısında estetik sığınma alanlarına duyulan ihtiyaç, İranlı sanatçıların ayrıcalıklı caiz bir alan olarak kollanan sinema alanında bütün dünyada şaşkınlıkla karşılanan başarılardan somutlaşmaktadır. Yüzyılın başında Şeyh Fazlullah Nuri tarafından tekfir edilen sinema, bugün İran'da din alimleri tarafından faaliyeti zorunlu bir sanat/teknik olarak kabul görmektedir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Ev merkezli üretim ise şüphesiz azımsanmayacak bir bilinçlenme gerektirir. Yaşadığımız dönemlerde Müslüman kadın evinde ve mutfağında hazır yiyeceklerdeki katkı maddelerine olduğu kadar kullandığı deterjanın zararlı etkilerine de, elektrik kablolarından, halıflekslerden yayılan kirlenmeye de dikkat göstermelidir.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Ali Şeriati'ye göre,modern bedevinin süsü ile modern olmayan bedevinin süsü arasında da temelde bir fark yoktur.İran gibi toplumlarda ise süse püse gelenekçi kadınlar modern kadınlardan,tahsilsiz kadınlar da tahsilli veya aydın kadınlardan daha çok eğilimlidirler.Varlığını görünüşündeki çekiciliğe bağlama konusunda modern görünüşlü kadın da eski kadın gibidir ve aralarında temelde hiçbir fark yoktur.İkisi de bir boşluk içinde olup erdemli ve olgun kadın tipi karşısında aşağılık duygusuna kapılırlar.(!?)
Sayfa 71 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Mükemmel ev kadını, güzel eş ve şefkatli anne olarak tanımlanmak artık kadınlara yetmiyor. Yüceltmek ve lütufta bulunmak da kadına müspet davranmanın ölçüleri sayilmıyor.Kadınlar topluma sadece anne olarak değil, akıllarıyla da katilmak istiyorlar. Dipnotlarda değil, metinlerde yer almayi amaçliyorlar.
Kadınlara yapılan bu baskı, bir görev, sosyal gelişme, mutluluk anahtari, sınıfsal gösterge halini almiş durumdadir. Fıtness center'den çıkıp elektrikli ısıya koşuyor ve estetik ameliyat için sık sık bıçak altina yatıyorlar. Bu bir çeşit 21. yüzyıl işkencesiyle kadinlar toplama kamplarindaki esirlere benziyorlar.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.