Bağışıklığın Arka Bahçesi kitaplarını, Bağışıklığın Arka Bahçesi sözleri ve alıntılarını, Bağışıklığın Arka Bahçesi yazarlarını, Bağışıklığın Arka Bahçesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir aşı da hedef antijenler gerçekten var ise o aşının koruması ne kadar sürer ve ne kadar sürer sonra, toplam olarak ne kadar rapel ( hatırlatıcı) doz yapmak gerekir? CEVAP: Hayat boyu bağışıklık ve sıfır rapel... Evet... Şunu bilin. Beden asla ve asla unutmaz. Her şeyi kaydeder ve hiçbir şeyi tamamen silmez. Buna göre, antikor düzeyine bakarak rapel aşı yapılması gerektiğine hüküm vermek tam bir saçmalıktır. Aşıya rağmen kişi hasta oluyorsa (ister tek doz ister 15 doz sonrası olsun), aşı adı altında verilen ilacın bağışıklık sistemini hedef antijene göre programlayamadigi ve hatta ayarlarını daha da bozduğunu söyleyebiliriz. Ve yeterli bağışıklık oluşturamamışız diyerek yaptığınız her rapel dozundan sonra bu ayarı daha da çok bozarsınız...
Sayfa 59 - hayykitap/ Doç. Dr. Cüneyt KonuralpKitabı okudu
Aşı olduktan sonra 3-5 gün yataktan kalkamayıp sonra toparlayanlar ,"Buna dayandım,sabrettim ama sonuçta Covid-19'a karşı korunuyorum" diyorlar. O 3-5 günlük kötülük hissi önemli değil ki... Ne olacak ise inanın bana, çok sonrasında olacak. Kimyasal yoldan zehirlenme , grafen meselesini bir kenara koyalım (...) Sadece konu dışı antijenler yüzünden gelişen otoimmünite onlarca farklı ve konvansiyonel tıpta çözümü olmayan hastalığa yol açacak. Hangi organı tutuyorsa, o organda günün 24 saati süren saldırı ve tamir döngüleri... Bu yıllar içinde bedeni de yoruyor, yavaş yavaş ilgili organı da tüketiyor. Yine de bedenin öyle Back-Up (yedek) sistemleri var ki... Bazı organlar ⁰/⁰80'in üstünde tahrip olmadan hiçbir belirti vermezler. Tetkiklerde de çoğu kere bir şey çıkmaz . Ancak, bir noktadan sonra organ birden yetmezliğe girer, ne olduğunuzu şaşırırsınız.
Otistik çocuklarda Leaky Gut/ Geçirgen bağırsak sendromu sık görülür. 1990'lı yıllarda çok fazla GI(sindirim sistemi) semptomları olan bir otistik çocuğa endoskopi yapılıyor. Terminal ileumda (ince bağırsağın son kısmında) yaygın hiperemik (kızarık) bir alan görülüyor ve burdan biyopsi alınıyor. Patoloji incelemesi sonrasında ne çıkıyor biliyor musunuz? Bağırsak mukozasında yaygın inflamatuar hücre birikimi ve aralarda -böbrek-hücreleri...
Bu nasıl olur? Bir teratoma mı? Mosaism mı? Böbrek kanseri metastazı mı? Hayır, hiçbiri değil... Çocukluk çağında en sevdiğimiz aşıyı hepimiz hatırlarsınız. Kesme şekere damlatılan ve ağızdan alınan Polip(Sabin) aşısı... Bu aşı, Afrika maymunu böbrek hücresi kültüründe üretilir. Ağızdan aldığımız ve adjuan maddelere kuvvetlendirilmiş olan bu aşı ile maymun böbrek hücreleri ince bağırsağın lenfatik dokusunun en yoğun olduğu (Peter plaklar) terminal ileumda tutulmuş (belli ki bazı kimyasallar dan dolayı sindirilememiş) ancak yok edilmediği için de kronik inflamasyona sebep olmuş.
Vicdanlı olan her hekimin ve insanın okuması niyetiyle. Nelerle kandirildik biyolojinin hangi kuralları cignendi? Pandemi diye neler yaşattılar bize. Çok acı. Cuneyt Konuralp'a teşekkür ederim.
Ön yargıları şiddetli olan bir insansanız kitabı okumadan önce yazar ve yazdıkları hakkında araştırmanızı tavsiye ederim. Şu an bu kitabı bitirme paralelimde yine bir doktor tarafından yazılan tam tersi düşüncelere sahip bir kitap okudum. O sebeple kafam karışık ama kendi doğrularımı çıkartmaya çalışıyorum diyebilirim. Zaten yazarda ısrarla benim söylediklerimi de lütfen araştırın diyor.
Gelelim sadede yazar özellikle COVİD-19 sürecinde felaket dolandırıldığımız söylüyor. Nitekim bazı şeylerden bizlerde şüphelendik ama hep yetkili kişilerden kaynaklı diye sustuk, güvendik...
Velhasıl güvenmeyin araştırın ben öyle yapacağım.
Doğru bilgiye ulaşmanın yolunu keserseniz, kişiler sizin istediğiniz kararları özgür iradeleri ile aldıklarını sanırlar. Bir şekilde doğru bilgiye ulaşanlar ise yasaklar, kısıtlamalar ve baskılarla özgür olmayan irade ile karar vermeye zorlanırlar…
Bilginin doğrusu aklınıza ve mantığınıza da oturandır. Bilim kurulu üyesi, başhekim, profesör, doçent, İsviçreli bilim adamları gibi metaforlara kapılmayın. Bilginin kimden geldiği değil, içeriğidir esas olan.
Bilginin doğrusu aklınıza ve mantığınıza da oturandır. Bilim kurulu üyesi, başhekim, profesör, doçent, İsviçreli bilim adamları gibi metaforlara kapılmayın. Bilginin kimden geldiği değil, içeriğidir esas olan..