Baki Hayatı Sanatı ve Eserleri
Haluk İpektenBaki Hayatı Sanatı ve Eserleri Sözleri ve Alıntıları
Baki Hayatı Sanatı ve Eserleri sözleri ve alıntılarını, Baki Hayatı Sanatı ve Eserleri kitap alıntılarını, Baki Hayatı Sanatı ve Eserleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Kadrüni seng-i musallâda bilüp ey Bâkî
Durup el bağlayalar karşına yâran saf saf.”
(Ey Bâkî! Dostların senin kıymetini ancak musalla taşına yatırıldığın zaman bilip, karşında saf saf el bağlayacaklar.)
Sayfa 20Kitabı okudu
Hayata dair güzel tavsiye
Bâkî rind bir şairdir. Zevke, eğlenceye düşkün yaratılışı ve rindçe yaşama isteği şiirlerine de yansımıştır. Bâkî dünyayı kısa, geçici bir hayâl âlemi olarak görür. İnsanın ömrü kısadır. Bunu elden geldiği kadar rahat, zevk ve eğlence içinde geçirmelidir. Epiküryen felsefe denilen ve İran edebiyatında Hayyâm'ın bütün rubailerinde anlattığı bu hayat görüşüne göre insanın kısacık ömrünü iyi değerlendirmesi, hayatını yaşaması gereklidir. Gam, keder, üzüntü bir yana bırakılmalıdır.
Eğer devlet bir şeylere değer veriyorsa Bâki'de yetişir Fuzûlî'de
Bir toplantıda şiirler okunurken Sultan Süleyman, Bâkî'nin bir şiirini pek beğenerek, bu şairin kim olduğunu ve hangi görevde bulunduğunu sormuş; Süleymaniye Medresesinde danişmend olduğunu öğrenince, böyle bir şiirin sahibinin medrese odalarında çürümesinin doğru olmadığını, acele mülâzemet verilerek 25 akçelik medrese müderrisliğine gönderilmesini emretmişti.
O sırada Rumeli Kazaskeri bulunan Hâmid Efendi, "henüz danişmend olan bir kimsenin müderrisliğe atanması hilâf-ı kanundur" diye karşı çıktıysa da, padişah, bir hatt-ı hümayûnla Bâkî'yi kendi hazinesinden ödenmek üzere 30 akçelik maaşla Silivri Medresesine gönderdi.
Cihân fânidir, onda vefa yoktur.Baki olan yalnız odur,ondan başka olan her şey fânidir.
" Bâkî 𝗫𝗩𝗜 . yüzyıl Osmanlı şiirinin en büyük şairidir . "
Sayfa 38 - Akçağ Yayınları, 3. Baskı - 1998 / AnkaraKitabı okudu
Bûy-ı nesîm ü reng-i gül ü revnak-ı bahâr
Âsar-ı fazl u rahmet-i Perverdigârdur
"Sabah rüzgârının kokusu, gülün rengi ve ilkbaharın güzelliği hep Tanrı'nın lûtfunun ve ihsanının eserleridir."
Kadrüni seng-i musallâda bilüp ey Bâkî
Durup el bağkayalar karşına yâran saf saf
Ey pây-bend-i dâmgeh-i kayd-ı nâm u neng
Tâ-key hevâ-yı meşgale-i dehr-i bî-direng
“Ey şan ve şöhret düşüncesinin tuzağına ayağı bağlı olan kişi, daha ne zamana kadar bu kararsız dünyanın uğraşı hevesinde olacaksın?”
Sayfa 170
Edebî kişiliklerin atışmaları bile seviyeli
Bâkî'nin, kendi devri şairlerinden medrese arkadaşı Nev'î ile bütün dostluklarına rağmen, anlaşamadıkları bazı konularda tartışmaları olmuştur. Fakat, her ikisi de dostluklarını ve ciddiyetlerini unutmadan, kırıp incitmeyecek şekilde zarif nükteler ve lâtifelerle birbirlerine takılmışlardır.
Derd-i aşkı gayrdan sorman ne bilsün çekmeyen
Anı yine âşık-ı nâlâne söylen söylesün
Sayfa 154Kitabı okudu