Balık ve Tango
Sibel EraslanEn Eski Balık ve Tango Gönderileri
En Eski Balık ve Tango kitaplarını, en eski Balık ve Tango sözleri ve alıntılarını, en eski Balık ve Tango yazarlarını, en eski Balık ve Tango yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gitmen, ansızın dağdan koparak gelen uğultulu bir sel gibi katmıştı önüne beni... Sürükleniyodum.
Her şey bir ânın içine sığıvermişti işte. Hayatıma hızla girişin ve ansızın gidişin, üst üste patlıyordu içimde.
Yüzümü soluk renkli bir muhacir atkısıyla sımsıkı örtüyordu ayrılık, bütün anlamlardan geçtiğim bir durak.
“Süleyman olmak gerekmez dilden anlamak için, Süleyman var Süleyman’dan içerü. Yürek gerek.”
Zaman, aşk seyrinde işletemez ki kendisini...
Bütün fotoğrafların yan yana. Hepsi de gerçeklik an’ları olarak tek tek, ama sürekli olarak da kendini tekraren yenileyen anlar...
Yorulmuştuk hayattan. Kayıtsızca sokulup, birbirimizin içinde uyuyuvermekti dileğimiz sanırım. Rüyalarım vardı. Ve rüyaların. Anlatmak istiyorduk birbirimize. Kimseye itiraf edemediğimiz uçurtmalar biriktirmiştik içimizde. Birbirimizin göğü olacaktık. Akranı olacaktık. Birbirimizin göğünde uçmaktı dileğimiz. Sanırım ikimizin de aradığı, kayıp bir çocukluktu. Birbirimizde özlediğimiz de belki bu..
Bilmiyordum.
Bildiğim şey; yazı yazmaktan başka, akranım yoktu ve gurbetteydim..
Aşk; akranını bulamamış bir çocuktur... Hayata teğet geçer bu yüzden.
Perdeler, gönlümüzce savrulamadığımız heveslerin yüzüne gerilmiştir ya biraz. Bu yüzden sırdır, sırlıdır onlar.
Anneler kızlarına taht kurarmış da baht yazamazmış.