Kültür yozlaşmasının anlatıldığı bir kitap.
Kitabın konusu ve olaylar özgündü. Bir tarafta görgüsüz, kibirli ve yozlaşmış yazlıkçılar, diğer tarafta sabırlı, emektar, ekmeğinin peşindeki yerli halk... Yazlıkçı olarak tatile gelen Adnan tam bir züppe tipinde. Deniz ise olgun tavırlarıyla -adeta bir yeşilçam kızı- Adnan'ı dize getiriyor. Kemalettin Tuğcu, bu olay üzerinden yozlaşmakta olan nesle karşı istediği nesli resmetmiş. Belki de bu amaçtan kaynaklı Deniz karakteri abartılıydı. Normalde 13 yaşında olmasına rağmen hareketleri, konuşması ve tavırlarıyla bir ihtiyar gibi olgundu. Neredeyse mükemmel insan profili çiziyor. 13 yaşından yaklaşık 16-17 yaşına kadar olan zaman dilimi hikâyenin konusu fakat Deniz'de ergenliğe dair hiçbir iz yok. Adeta ihtiyar olgunluğunda. Deniz'in tek kusuru öfkesi ve gururu. Bunlar da olmasa ütopik bir kahraman olmak üzereymiş.
Deniz, ana kahraman olması nedeniyle yeterince ön plandaydı ama yan kahramanlar çok ihmal edilmişti. Duygu ve düşünceleri, karakterleri birkaç cümle ile geçiştirilmişti. Yani duygular yeterince yansıtılamamıştı.
Maalesef bu kitapta Tuğcu'nun sıcak hikâyelerini hissedemedim.