Bana Bana Hep Bana Sözleri ve Alıntıları
Bana Bana Hep Bana sözleri ve alıntılarını, Bana Bana Hep Bana kitap alıntılarını, Bana Bana Hep Bana en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dert etme. Ne olduğunun önemi yok, işini nasıl yaptığının önemi var. Hamal olabilirsin, çoban olabilirsin. Ya en iyisi ol ya da en farklısı."
Sayfa 196 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Tanımadıklarımıza kapı tutalım mesela. Bize tutanlara teşekkür edelim. Ayağına bastıklarımızdan özür dileyelim.
"Teşekkür ederim." ve "Özür dilerim." en çok kullandığımız kelimeler olsun mesela.
Başlayalım bir yerden.
Mesela yere çöp atmamaktan.
En basitinden, en insani olanından.
En bize yakışanından.
Sayfa 166 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Açılan bir kapıdan çarçabuk geçme derdindeyiz, kimin açtığını, kime açtığını umursamadan.
Gelen asansöre hemen binme derdindeyiz, içinden çıkacak biri var mı diye bakmadan.
Sayfa 165 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Evlendikten sonra büyük küçük herkes ne zaman yavrulayacağınızı sorar, hadi yaptınız, bu kez çocuğunuza ne zaman kardeş getireceğiniz sorgulanır.
Sayfa 205 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Günlük hayatın her aşamasında faydacı ve "kendine Müslüman"ız.
" Önce ben" anlayışı her yerde.
Yürürken, araba kullanırken, asansöre binerken, dükkândan çıkarken.
Sayfa 165 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Fakirin hakkını yiyen rantçıdan, buluş yapan çocuk çıkmaz.
Benden duymuş olma ama genin de müsait değil zaten.
Sayfa 98 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Milyarlarca doların döndüğü finansal piyasalarda cin olmadan para kazanmaya kalkıyor, kendimizi bu konuda hiç geliştirmiyor, kaybedince de suçlu arıyoruz. Hâlbuki başımıza silah dayanmadan verdiğimiz kararların tek sorumlusu biziz.
Ayrıca her yatırım aracı herkese uygun değildir, bunu da atlamamak gerekiyor.
Sayfa 147 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Hayat yolu çift şeritli, lakin tek yöndü. Şerit değiştirilebilir ama dönülemezdi.
Sayfa 43 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Mesele içimizde büyüyen mutsuzluk. Kendimizi sevmemek. Kendimize katlanamamak ve tatmin olmamak. O büyük boşluğu alışverişle, yiyip içmekle, gezip tozmakla kapatacağımızı sanmak.
Sayfa 115 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
"Hocam dün gece rüyamda inşaat yapıyordum, mahallenin bütün erkekleri inşaatın başında beni izliyordu."
Hoca kendinden emin konuşuyor :
"Canım onlar seni değil, inşaat makinelerini izliyordur.
İnşaat makineleri 1950'lerde Türkiye'ye girdi. Bizim için büyü gibi bir şeydi bu makineler. O günlerden kalma genetik bir davranış biçimidir. Nerede inşaat görsek, karşısına geçer saatlerce izleriz."
Sayfa 52 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Önce evler büyüdü.
Sonra banyo sayısı arttı.
Giyinme odaları girdi hayatımıza.
Dolaplar da, evler de yetmiyordu, durmak bilmeyen aldığımız çulumuza çaputumuza, tenceremize tavamıza.
Baktık olmadı, balkonları camla çevirdik.
Ne içimize sığabiliyorduk, ne dünyaya.
Sığamadıkça kapandık, kapandıkça klostrofobik ortamlarda yaşamaya başladık.
Sayfa 33 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Koskoca Albert Camus bile,
"Eğer bir adam bir kadına arabasının kapısını açıyorsa ya araba yenidir ya da kadın" saptamasını buyurmuştur.
Sayfa 70 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
Kredi kartı borcu arttıkça artıyor, alım gücü azalıyor, tasarruflar düşüyor ama tüketim iştahı yerinde sayıyordu.
En yakın dostumuz akıllı cep telefonlarımızdı. Onlara çuvalla para dökmeye razıydık.
Sayfa 37 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır".
Öyledir ya da değildir, bilemem.
Ama kendine göre her havalı erkeğin altında bir araba vardır. Birinci eldir, ikinci eldir, modifiyedir, binektir, ticaridir ama vardır.
Ve erkeğin arabasıyla ilişkisini biz sıradan dişilerin anlaması zaman alır.
Sayfa 69 - BÜYÜKADA YAYINCILIK
En ekonomik deyimle rantçı ; en günlük deyimle faydacıyız.
Düşünmeden kaldırımın üstüne park ediyor, hak etmeden devlet bursu alıyor, umursamadan vergi kaçırıyoruz. Hâlâ yere tükürüyoruz.
Sayfa 15 - BÜYÜKADA YAYINCILIK