(Şu fıkra Hulusi'nindir)
Esasen siyaset anlamadığım bir iş, şunun bunun âmâline hizmet, menfurum. Zilletle yaşamak, tahammül edemediğim hallerdir. Felillahilhamd Allah'ımız bir, Peygamberimiz bir, Kitabımız bir, Dinimiz bir... ilâ âhir. Bu bir birler, bize yekdiğerimizi Allah için sevmek kaydını sağlamlaştırmakla beraber, ruhî, kalbî,
Altun yaldızla yazılması lâzım gelen eser-i âlînizde, Resul-i Mücteba Aleyhi Ekmelü't-Tahaya Efendimiz Hazretlerine dil uzatan hain-i bîdin olan mülhid hainlerin kuruyası dillerini, inayet-i İlahî ve ruhaniyet-i Peygamberî ve şeriat kılıncı ile kesmeğe muvaffak olduğunuz şu eser-i bergüzidenizi Cenab-ı Hak ind-i İlahîsinde ve nezd-i Peygamberîde kabul eylesin. Şefaat-i Nebeviyeye efendimi ve fakiri de nâil eyleyip, sancak-ı Muhammedî (A.S.M.) tahtında cümlemizi ihvanlarımızla beraber haşreylesin, âmîn.
Tevfik
Bu eserler bütün sınıflara ve cemaatlara daima mazhar-ı takdir oluyor. Kim görse istihsan eder. Tenkide maruz olacak eserler değil. Fakat derecat-ı takdir, derecat-ı fehim gibi mütefavit ve müteaddiddir. Herkes derece-i fehmine göre takdir edebilir.
Abdülmecid
"Tarîkat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır, beş vakit namazını hakkıyla eda et, namazın nihayetindeki tesbihleri yap, ittiba'-ı sünnet et, yedi kebairi işleme!"
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş ki: "Oğlan çocuğunu seviniz." Demişler: "Kızları ne için istisna ettin?" Ferman etmiş ki: "Kızlar kendi kendini sevdirirler, onlar fıtraten sevimlidirler."
(Barla Lâhikası 346.sh - Risale-i Nur)
Bir ömr-ü mukadderden ma'dud olan şu günlerim, şükür ve hamd ile geçmektedir.
Bana öyle bir kanaat geldi ki, kalbimi yokladıkça, kalbim bu kanaatı takviye ediyor.. nefsimle mücadelede muzaffer olacağımı ümid ediyorum.
Aziz Üstadım!
Şu hicrana ve firaka, muvakkat olduğu için tahammül ediyorum.
Ayrılığımız her ne kadar muvakkat olsa, yine beni müteessir ediyor.
Bizzarure malayani şeylere maruz kaldıkça, ah diyorum, Üstadımın yanında olsaydım ve kendi kendime, daha doğrusu kalbime ümid ve cesaret tavsiye ediyorum.
Reddedilen bir arzu nasıl kesb-i şiddet ederse, emellerimin şimdilik husule gelmemesiyle, iman ve emellerim de aynı nisbette kesb-i kuvvet ediyor, ruhum yükseliyor; kalbimde açılan pencereden, manen daha serin ve daha geniş nefes alıyorum.
Nur'un eskiden beri hiç sarsılmayan muhlis bir kahramanı elbette dünyanın geçici, kıymetsiz, fâni vaziyetleri karşısında telaş etmez, mağlub olmaz inşâallah.