Bay Blanc
Roman GrafBay Blanc Gönderileri
Bay Blanc kitaplarını, Bay Blanc sözleri ve alıntılarını, Bay Blanc yazarlarını, Bay Blanc yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu huzurevi, sonrasında yolun onu başka bir yere götüreceği bir bekleme odasından başka bir şey değildi….. Hayatı kapıların dışında kalmıştı, şimdi bu bekleme odasındaydı ve geçmişi düşünüyor, yoluna devam etmeden önce geçmişiyle hesaplaşıyordu. Yaşlanınca hayat işte bu yüzden daha sakin oluyor, insan bu hesaplaşmaları yapmak, kendi hayatını nasıl gördüğüne bağlı olarak hayatına gülmek ya da ağlamak için zaman bulabiliyordu. Bu bir roman olsa, Bay Blanc bir kahraman olmaz, bir kitapta hayatı ancak bir komediye konu olurdu.
Sayfa 153Kitabı okudu
Bu yaşta insanın kendine gülmesinin artık kolay olduğunu eklemişti. Kendi hayatının onu eğlendirdiğini söylemişti. Hayatına, sürekli yanlış kararlar alan başka birinin hayatıymış gibi dışarıdan bakabiliyordu.
Sayfa 152Kitabı okudu
İnsan bu kadar ince eleyip sık dokursa, fazla tutarlı davranırsa, sadece kendi kısır döngüsü içinde takılıp kalırdı.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bir psikolog ya da psikiyatra ihtiyaç duymamalarının tek nedeni, yardım almadan da nasıl ayakta kalacağını bilen bir kuşaktan olmalarıydı.
Sayfa 54Kitabı okudu
Bay Blanc güvensizlik yaratan durumlara başka insanlardan çok alışıktı, yine de bunları asla kabullenememiş, her seferinde incindiğini hissetmişti. Bu insanlar niçin onu böyle incitiyordu? Halbuki birine bir söz verdiklerinde, o kişinin bu sözün tutulmasını beklediğini ve tutulmazsa incineceğini pekala biliyorlardı.
Sayfa 48Kitabı okudu
….nane çayı o koşullarda pek uygun görünmedi gözüne, çünkü bu çay fazla kuvvetliydi, tadında çok fazla yaşama sevinci vardı…. Bay Blanc papatya çayını severdi… nane gibi ısrarcı bir bitki değildi papatya, son derece zarifti. Annesi gibi zarifti.
Sayfa 30Kitabı okudu
Hiç kuşku yoktu ki bu ülkede insan hiçbir zaman niyet ettiğini değil, o sırada çalışan şeylerle ne yapılabiliyorsa ancak onu yapabiliyordu. Bir şey çalışıyorsa, kullanılıyordu; çalışmıyorsa, er ya da geç sinir krizi geçirip akıl hastanesine kapatılmak istemiyorsanız, o şeyi unutmanız sizin için daha iyiydi.
Uzaklaşmak diye bir şeyin mümkün olmadığını fark etti. İnsanlardan ya da nesnelerden uzaklaşmak imkansızdı, sadece yaklaşmak mümkündü. Bir şeyi düşünmeye başladığında, o şey çok uzakta bile olsa, artık ona yaklaşmış oluyordu.