Ey Tanrı’nın kutsal ateşinde,
bir duvarın Altın mozaiğindeymiş gibi duran bilgeler,
Çıkın o ateşten, dönün halka olup çevremde,
Türküler öğretin ruhuma, yakıp
Kül edin kalbimi, istekleriyle hasta,
Ölen bir hayvanın gövdesinde
Ne olduğunu bilmeyen; alın götürün beni
Sonsuzluğun ustalığına.