“Yine de şu anda bir şeyden emin olabiliyordu: Aşk ve huzur arasından birini seçmesini söyleseler, sonuncusunu seçerdi. Rahatça oturabileceğin, kitabını okuyabileceğin, güzel bir yemek yiyip deliksiz bir uyku uyuyabileceğin bir yerden daha güzel ne olabilirdi?”