Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor

Can Dündar

Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor Gönderileri

Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor kitaplarını, Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor sözleri ve alıntılarını, Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor yazarlarını, Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
296 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Gazeteci, Yazar, TRT Genel Müdürü, Milletvekili, Kültür Bakanı ve Dışişleri Bakanı... gibi bir çok ünvanla anabiliriz kendisini İsmail Cem'i sanırım bir çoğumuz 90'lı yılların sonunda görev yapmış başarılı bir Dışişleri Bakanı olarak tanımaktayız. Bu kitapta İsmail Cem'in hayatını soru-cevap şeklinde akıcı bir şekilde okumaktayız. Böyle başarılı bir entelektüelin ve siyasetçinin hayatını okumamak olmazdı. İsmail Cem'i daha yakından tanımak ve hakkında fikir edinebilmek için güzel bir kaynak. Can Dündar'dan başarılı bir çalışma.
Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor
Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor
Can Dündar
Can Dündar
Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem Anlatıyor
Ben Böyle Veda Etmeliyim İsmail Cem AnlatıyorCan Dündar · Can Yayınları · 201277 okunma
Tabii kulüpçülük fanatizme dönüşmemişse aslında futbol, hayatın güzellikleri arasında yer alıyor, meraklıları için.
Reklam
Eğer bir ailede baba kulüpçülüğe meraklıysa yani tercih ettiği bir kulüp varsa o zaman çocukların yüzde 90'ı babalarının tercihini benimsiyor.
Duyarlılıkları harekete geçiren, insanı başka insanların meselesiyle ilgilendirten bir araç fotoğraf makinesi...
"Türkiye" denince kendi tarihimizden utanmaktan, kendimizi küçük görmekten ya da lüzumsuz yere böbürlenip kendimizi çok da dev aynasında değerlendirmekten vazgeçmemiz lazım.
Reklam
Bence Dışişleri mensubunda efendilik çok önemli tamam, ama aynı zamanda kavgacı olabilmek, mücadele etmek, kabul etmemek, direnmek, Türkiye'nin menfaatini sonuna kadar savunmak lazımdır.
Ben nasıl daha fazla kazanırım, nasıl daha fazla öne çıkarım, aslan payını nasıl alırım?" Siyaset budur, bunun mücadelesidir.
Hiçbir zaman, "Aman Türkleri sevindirelim, Türkiye çok iyi dost, onlara iyilik yapalım" gibi yaklaşımlar yoktur dış siyasette...
O, Irak lideriydi elbette, saygıda kusur etmem; ama ben de Türkiye'nin Dışişleri bakanıydım ve Irak, 1920'lere kadar Osmanlı toprağıydı, yani benim ülkemin bir parçasıydı.
Reklam
Fakat bir Dışişleri bakanı, bütünsel bakmak, bütün etkenleri değerlendirmek ve özünde değişmeden belli esneklikleri göstermek zorundadır.
Türkiye birbiriyle çelişen değil, birbirini bütünleyen iki büyük amaç için ayna anda çaba harcamalıydı: AB üyesi olmak ve Avrasya'nın belirleyici ülkesi olmak...
Türkiye'nin Asyalı olmakla Avrupalı olmak arasında bir tercih zorunluluğu da söz konusu değildir: Türkiye hem Asyalı hem Avrupalı olmak özelliğine, imtiyazına sahiptir. Bu bizim gücümüzdür.
Türkiye'nin dünyadaki yeri üzerine yapılan tartışmaları, "Avrupalı sayılmak" telaşını, "ya biri ya öteki" yaklaşımını doğru bulmuyorum. Türkiye, yedi yüz yıldan beri "zaten" Avrupalıdır. Kendi Avrupalılığını yabancı ülkelere ya da birliklere tescil ettirmek gibi bir sorunu, bir zorunluluğu yoktur. Türkiye, Avrupalı olduğunu daha 1453 yılında dünyaya ilan etmiş ve hep Avrupalı kalmış bir ülkedir.
Bizim tarihimiz, bir bakıma, değişik coğrafyalarla ve ülkelerle sürekli değişen dengelerin tarihidir.
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.