Ben, Malala
Malala YusufzayBen, Malala Gönderileri
Ben, Malala kitaplarını, Ben, Malala sözleri ve alıntılarını, Ben, Malala yazarlarını, Ben, Malala yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bir elması küçük bir mücevhere dönüştürmek için pek çok kez yontmak gerekir.”
Sayfa 228Kitabı okudu
“Bir kahraman olarak tarihe geçme fırsatı vardı ama bu fırsatı değerlendiremedi.”
Sayfa 216Kitabı okudu
Başlangıçta Fazlullah’ı savunanlar, onun adamlarının İslam’ın gerçek öncüleri olduğuna inananlar, ona altın verenler bile artık aleyhinde konuşmaya başlamışlardı. Babam, kocası başka bir ülkede çalışırken Taliban’a cömert bir bağışta bulunan bir kadından söz etmişti bana. Kocası geri döndüğünde, kadının bütün altınlarını bağışladığını görünce çok öfkelenmişti. Bir gece köylerinde küçük bir patlama olmuş ve kadın ağlamıştı. “Ağlama,” demişti kocası. “Bu senin küpelerinin ve hızmalarının sesi. Şimdi de broşlarının ve bileziklerinin sesini dinle.”
Sayfa 189Kitabı okudu
Taliban’ın ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. “Dinimizi istismar ediyorlar,” diyordum röportajlarda. “Başımıza bir silah dayasam ve İslam’ın doğru din olduğunu söylesem, İslam’ı kabul edebilir miydiniz? Eğer bu dünyadaki her insanın Müslüman olmasını istiyorlarsa, neden önce kendilerini iyi Müslümanlar gibi göstermiyorlar?”
Sayfa 188Kitabı okudu
Taliban kalemlerimizi ve kitaplarımızı alabilirdi ama beyinlerimizi düşünmekten alıkoyamazdı.
Sayfa 185Kitabı okudu
Yüreğimde, Allah’ın beni koruyacağına dair bir inanç vardı. Eğer haklarımı, kızların haklarını savunmak için konuşuyorsam, yanlış bir şey yapmıyorum demekti. Bunu yapmak benim görevimdi. Allah böyle durumlarda nasıl davrandığımızı görmek ister. Kuran’da bir söz vardır: “Batıl yok olmaya mahkûmdur, hak hâkim olacaktır.”
Sayfa 179Kitabı okudu
Cebinde, Nazi Almanyası’nda yaşamış Martin Niemöller’in bir şiirini taşıyordu.
Önce komünistleri götürdüler,
Sesimi çıkarmadım, çünkü komünist değildim.
Sonra sosyalistleri götürdüler,
Sesimi çıkarmadım, çünkü sosyalist değildim.
Sonra sendikacıları götürdüler,
Sesimi çıkarmadım, çünkü sendikacı değildim.
Sonra Yahudileri götürdüler,
Sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi değildim.
Sonra Katolikleri götürdüler,
Sesimi çıkarmadım, çünkü Katolik değildim.
Sonra beni götürmeye geldiler,
Benim için sesini çıkaracak hiç kimse kalmamıştı....
Sayfa 177Kitabı okudu
“Eğer bir anlaşmazlığı çözmek ya da bir tartışmadan kurtulmak istiyorasan, yapman gereken ilk şey doğruları söylemektir. Eğer başın ağrırken doktora dişinin ağrıdığını söylersen, o doktor sana nasıl yardımcı olabilir ki? Doğruyu söylemek zorundasın. Doğru, korkuyu yok eder."
Sayfa 176Kitabı okudu
“Başka seçeneğimiz yok. Kuran öğrenmek konusunda bu mollalara bağımlıyız,” dedi babam. “Ama ondan sadece sözcüklerin gerçek anlamlarını öğrenmek için faydalan. Açıklamalarına ve yorumlarına kulak asma. Yalnızca Allah’ın söylediklerini öğren. O’nun sözlerinin ilahi mesajları vardır; bunları yorumlamak konusunda özgür ve bağımsızsın.”
Sayfa 170Kitabı okudu
“İslam’ın Fedailerine... Bu, İslam’ı uygulamanın doğru bir yolu değil... Lütfen çocuklarımıza zara vermeyin çünkü sizin inandığınız Allah, onların da her gün dua ettiği Allah. Benim canımı alabilirsiniz ama lütfen öğrencilerimi öldürmeyin.”
Sayfa 156Kitabı okudu
“Hayat oksijen alıp karbondioksit vermekten ibaret değildir”
Sayfa 156Kitabı okudu
Kurban Bayramı’nda genellikle keçi ya da koç gibi hayvanlar kurban edilir. Ancak Fazlullah, “Bu Kurban Bayramı’nda iki bacaklı hayvanlar kurban edilecek,” dedi. Çok geçmeden bunun ne anlama geldiğini öğrendik. Adamları, laik ve ulusalcı partilerden, özellikle Avami Ulusal Partisi’nden (ANP) siyasi aktivistleri ve hanları öldürmeye başladılar.
Sayfa 155Kitabı okudu
Taliban, okul yöneticileri aleyhine konuşmalar yapmaya ve okulu bırakan kızları isim vererek övmeye başladı. “Bayan Filanca okulu bıraktı, bu yüzden cennete gidecek” ya da “X Köyü’nden Bayan Y eğitimini beşinci sınıfta bıraktı. Kendisini tebrik ediyorum” diyordu. Benim gibi hâlâ okula devam eden kızlara manda ya da koyun diyerek hakaret ediyordu.
Arkadaşlarım ve ben bunda ne sakınca olduğunu anlayamıyorduk. “Neden kızların okula gitmesini istemiyorlar?” diye sordum babama.
“Kalemden korkuyorlar,” diye cevap verdi.
Sayfa 151Kitabı okudu
Örtünme yalnızca peçeyle olmaz, örtünme yürektedir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Hani, “Yarım doktor insanı canından eder,” deriz ya... “Mollanın cahili de insanı imanından eder,”
Sayfa 121Kitabı okudu