Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Benden Selam Söyle Anadolu'ya

Dido Sotiriyu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
— Güneşi gece yarısı aramaya kalkışmak boşunadır Manoli!
Sayfa 182 - Alan Yayıncılık 11.Baskı 1995 Çevirmen Attila Tokatlı
Hala da gelmedi...
Tam o sırada işte, doğru sözlü, tok sesli, korkusuz bir adam belirdi. Bütün suçları döktü ortaya. Türkiye 'nin dirildiğini ilan ediyordu bu adam. İsmi Mustafa Kemal' di. Uzun zamandır Türk anası, böyle bir evlat getirmemişti dünyaya.
Sayfa 148
Reklam
Ve sen... Kör Mehmet 'in damadı. Hele sen! Ne diye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum... Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşeriler... Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendi kendini!... Bütün bu çekilen acı, bir kötü rüya olsaydı ah!... Ve yan yana... Omuz omuza verip yürüseydik tarlalara doğru yeniden! Saka kuşlarının türküsüyle şenlenen ormanlara doğru yürüyebilseydik! Ve her birimizin sevdiceği kendi kolunda, çiçeklere bürünmüş kiraz bahçelerinden gülümseyerek çıkıp, yan yana eğlenmek üzere... Şenlik meydanlarının yolunu tutabilseydik!... Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmet 'in damadı! Benden selam söyle Anadolu' ya... Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin... Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların, Tanrı bin belasını versin!
Sayfa 259
"Tacir mi? Ne demek tacir?" "Yani... tacir olunca... başkaları senin malını çalacağına, sen onların malını çalıyorsun." "Ama senin baban namuslu adamdır, nasıl oluyor da oğlu için böyle namussuz bir iş seçiyor?" "Yanlış anladın Şevket... Beni hırsız yapıp hapse attırmak değil tabii babamın muradı! Nasıl desem... Hani Avrupalılar gibi giyinmiş adamlar var ya, şehirden kalkıp bizim köylere geliyorlar ve toptan satın alıp gidiyorlar ürünümüzü. İşte o adamlar hep tacir. Yani tüccar... Bizden kuru üzümü, inciri, zeytini, tütünü ucuza alıp şehirde pahalıya satıyorlar... Ve böylelikle kolayca zengin oluyorlar, anlıyor musun? " Bu çocuksu konuşmayı kim bilir kaç kere hatırlamışımdır hayatım boyunca!
Sayfa 29
Yeni evliler, Büyük Perhiz 'in ilk gününü özel bir şekilde kutlarlardı:Kırda ateş yakar, kestane közleyip rakı içerek, nasıl tanışıp seviştiklerini, çöpçatanlar işe karışmadan nasıl gizlice buluştuklarını anlatırdı birbirlerine. Bu meclislerde bekarlara yer yoktu. Evli bir erkek, karısını almadan toplantıya gelmişse, "Git de kepeneğini getir!" derlerdi.
Sayfa 21
Daha yeni tanıyordum İzmir 'i ama, on altı yılımın on altısını da bu şehirde yaşamış gibiydim. Deli gibi oradan oraya dönüp durdum yatağımda, İzmir'e aşk ilan ettim: "Canım İzmir! Nasıl da güzelsin, nasıl da güzelsin!"
Sayfa 41
Reklam
Tam o sırada işte, doğru sözlü, tok sesli, korkusuz bir adam belirdi. Bütün suçları döktü ortaya. Türkiye'nin dirildiğini ilan ediyordu bu adam. İsmi Mustafa Kemal'di. Uzun zamandır Türk anası, böyle bir evlat getirmemişti dünyaya.
Sayfa 129 - Alan Yayıncılık 11.Baskı 1995 Çevirmen Attila Tokatlı
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.