Yine çok değerli bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Beyaz Zambaklar ülkesi bir mücadelenin öyküsü.
Öğretmenin gayreti ile bir ülkenin sömürüyken özgür olma durumuna doğru koşa koşa ilerlemesini, bu süreci bizlere akıcı üslupla anlatıyor.
Bizim bu dünyada gayretimiz sonucu ulaşabileceğimiz noktaları hayallerimiz alamaz. Bu yüzden önce hayal etmemiz lazım, hayal ettikten sonra başlamız lazım, başlamak için de adım atmamız lazımdır.
Biz bir şey düşünüp onu yapmazsak, o orda kalırsa, yani kurduğumuz hayale yönelik adım atmazsak, hiç bir şekilde ilerleyemeyiz, sadece yerimizde sayarız. Bu bir süre sonra gerilememize sebep olur.
Bunun örneğini çok güzel bir şekilde bu kitapta görebiliyoruz. Bir öğretmenin, kahramanıyla, milletiyle, askeriyle bütün her şeyiyle alt kütüphaneleri ile anne baba eğitimleri ile verdiği mücadele ile
halkını, ülkesini nereden nereye getirdiğini anlatan bir kitap. Ben açıkçası tek solukta okunabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum ve özellikle her gencin okuması gerektiği bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Beyaz Zambaklar Ülkesi dediğimizde eşittir, mücadele diyebiliriz, gerçekten öyle bir mücadele var ki Finlandiya'nın bugünkü eğitim sistemine gelmesindeki önemi paha biçilemez.