Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

12 Eylül Tutanakları

Bin Tanık

Erbil Tuşalp

En Beğenilen Bin Tanık Gönderileri

En Beğenilen Bin Tanık kitaplarını, en beğenilen Bin Tanık sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Bin Tanık yazarlarını, en beğenilen Bin Tanık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kenan Evren'den...
...Bir atı, bir ay ahıra kapatırsanız, açtığınızda zaptedemezsiniz, gemi azıya alır, binicisini bile sürükler.
Sayfa 20 - Dost Kitapevi Yayınları
Kenan Evren
... Bir de geçinme endeksleri üzerinde durmak istiyorum. Eğer bazı gazetelerimizin verdiği o geçinme endekslerine bakarsak herkes aç yaşıyor (...) Ama ben mesela, sabah kahvaltısı yapmıyorum. Ben onların koyduğu rakamlarda yemek yemiyorum. O nasıl rakamsa bilemiyorum. Bir zamanlar bir parti liderimiz eline file alırdı. İçinde pırasalar mırasalar vardı. File şu kadara doluyor diye. Efendim bu hale getirmeyelim. Yani karamsarlık çizmeyelim...
Sayfa 12 - Dost Kitapevi Yayınları
Reklam
..yıllardan beri savunduğumuz kadın-erkek eşitliği bizim ülkede işkencehanelerde sağlanıyor...
Sayfa 30
İşkence durdurulabilirdi. Durdurulması için gerekli yasal, uluslararası örgü vardı. İşkenceyi teşhir edecek ve doğruluğunu kanıtlayacak yöntemleri de vardı. Olmayan tek şey, hükümetlerin insanlara işkence yapılmasını durduracak siyasal isteklerdir.
Sayfa 151
işkenceye ayağına çakılan çiviye kadar dayanabilen Abuzer Eren'in tesellisi
..öyle körlük ve sağırlıklar var ki, tıbbın buna çare olması mümkün değil. 'Görmek istemiyorum' diyenden daha kör, 'Duymak istemiyorum' diyenlerden daha sağır kimse yok. Tıbbı bir yana bırakıp, ben, bana yapılanları anlatmak istiyorum. Görmek ve duymak her ne kadar bir tıp sorunu gibi görünüyorsa da, adaletin de görmek ve duymak istemeyenlere, bir gün, görmeyi ve duymayı öğreteceğine inanıyorum. Acılarımı bu inançla bir ölçüde azaltabiliyorum.
Sayfa 172 - Adaletsizlik öğretecek ya da..
512 syf.
·
Puan vermedi
UYARI :Bu kitap, içeriği gereği boyun kaslarında gerginlik, artan dozlarda baş ağrısı, diş minesinde çatlak, avuç içlerinde tırnak izleri yaratabilir. Gazeteci Ünsal Ünlü'nün 7 Eylül 2020 tarihli podcastinde ölümünden iki gün sonra "Gerçek bir gazeteciydi" diyerek anması ile hayatıma girdi Erbil Tuşalp ve kitapları..Kendisi bilmeyecek olsa da teşekkür ediyorum, gerçek bir arşiv elimde tuttuğum kitap.. Yazılama Yayınevi'nden okuduğum Bin Tanık kapağındaki fotoğraf ile öylesine anlam bütünlüğü içinde ki.. Suç uydurulup, suçluların(!) karpuz gibi seçilip işkenceyle itirafa veya sorgulamalarında isim verip iftiraya zorlandığı, aileleri ile tehdit edildikleri, işkencelerinin ebeveynlerine ve çocuklarına izlettirildiği, işkencelerde attırılan çığlıkların dahi işkence malzemesine dönüştürüldüğü, hayal gücü sınırlarını zorlayan yöntemlerin insan bedeni üzerinde kullanıldığı bir döneme göz yumuş anlatılıyor kitapta.. Doktor raporları, mahkeme tutanakları, tanık ifadeleri, mektuplar.. Gözleriyle beraber eli, kolu, ağzı bağlanmış adalet... Bilmek gerek, unutmamak gerek yaşananları.. okuyun efenim, keyfi hayatınızdan söküp alacak olsa da..
Bin Tanık
Bin TanıkErbil Tuşalp · Yazılama Yayınevi · 201315 okunma
Reklam
Benden daha çok gözaltında kalan, ayaklarının altından dökülen etlerinin yerine, hastanede kalçasından ameliyatla et nakledinen Abdo Özkurt, sekiz ay boyunca parmaklarını kullanamayan Ali Özer ve daha bir çok insanın acılarına tanık oldum.
Sayfa 175
2012 tarihli 'Son söz öz söz'
Görüldüğü gibi “eski tas eski hamam" dedirtecek ölçüde değişen bir şey yok. Bunca yıl önce işkencede ölenler, sorguda çocuğunu düşürenler vardı. Bugün de var. Yüzlerce binlerce insan çatışmalarda vurulup ölüyordu. Bugün de ölüyor. Kuşkulu ölümlerin, cana kıymaların, kaybolmaların hesabı tutulmuyordu. Bugün de tutulmuyor. Bu kitabı 1980 cuntasının büyük acılarını duyarak yazmıştım. Bugün demokratikleşme yalanıyla kandırılan bir halkın faşizme teslim oluşunun büyük acısıyla noktalıyorum.
Sayfa 468
Ölmeyi istemek zayıflık mı..?
Kablolardan biri sağ ayağımda yine. Öteki gezintiye çıkıyor vücudumun her yerinde. Yerden fırladıkça, boğazıma ayakları ile basıyorlar. Kova kova su döküyorlar. Üstüne üstlük çişi gelen üzerime işiyor. Kusmaya başlıyorum, kusmuk boğazıma kaçıyor, arasına gerildiğim kalaslarla birlikte doğrultuluyorum. Öğürme nöbetim geçinceye kadar. Ne kadar kalabalıklar. Eğleniyorlar. Bayılmak istiyorum. Elimde değil, bayılamıyorum. Ölmeyi istemek zayıflık mı diye düşünüyorum? Değil. Hem de çok insanca. Kaldırıp yine kendileri giydiriyor. Giyinip soyunmaktan bıktım.
Sayfa 294
işkenceyi izleterek/dinleterek işkence etmek....
1 Ocak 1986 tarihinde Sağmalcılar Özel Askeri Cezaevi'nden tutuklu mektubu damgası yemiş bir mektuptan: "..Siz bir kişinin beynine beton çivisi çakıldığına tanık oldunuz mu?.."
Sayfa 178
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.