Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okyanus Piyanisti Efsanesi - Bir Monolog

Bindokuzyüz

Alessandro Baricco

En Eski Bindokuzyüz Sözleri ve Alıntıları

En Eski Bindokuzyüz sözleri ve alıntılarını, en eski Bindokuzyüz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir sabah uyanıp onu sevmediğini anladığın zaman... Bir tren görüp ben buradan gitmeliyim dediğin zaman... Aynaya bakıp yaşlandığını fark ettiğin zaman..."
Reklam
İnsanların gözünde gördükleri şey değil, görecekleri şey görülür. Böyle söylerdi: görecekleri şey.
Can YayınlarıKitabı okudu
Caz
Gözleri parladı. “Ne olduğunu bilmiyorsan cazdır.”
Can YayınlarıKitabı okudu
Bin Dokuz Yüz bu gemiden aşağı hiç inmedi, diyorlardı. Bu gemide doğdu ve o gün bu gündür hep burada yaşadı. Sürekli. Yirmi yedi yıl, karaya hiç ayak basmadan.
Can YayınlarıKitabı okudu
Dinlemeyi biliyordu. Ve okumayı biliyordu. Kitapları değil, onu herkes yapar, insanları okumayı biliyordu. İnsanların üzerlerinde taşıdıkları simgeleri: yerleri, gürültüleri, kokulan, toprakları, hikâyeleri...
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O sadece istediği yerlerde piyano çalardı. İstediği yer de, karanın uzak ışıklara dönüştüğü ya da bir anı ya da bir umut olduğu denizin ortasındaydı.
Can YayınlarıKitabı okudu
Şu tablo meselesi beni her zaman çok şaşırtmıştır. Yıllarca yerlerinde asılı dururlar, sonra hiçbir şey olmaksızın, hiç hiçbir şey diyorum, küt! diye yere düşerler. Çiviye asılı dururlar, kimse bir şey yapmaz, yine de ansızın taş gibi küt diye düşerler. En hafif bir ses bile çıkmazken, çevrede hiç bir hareket yokken, sinek bile uçmazken küt düşüverirler. Nedensiz. Acaba neden tam o anda? Bilinmez. Küt. Bir çivi o tabloya artık dayanamadığına nasıl karar verir? O zavallıcığın da bir ruhu vardır mıdır? Karar alır mı? Uzun süre bu konuda tabloyla tartışmıştır belki, ikisi de ne yapacaklarını bilememişlerdir, yıllarca her akşam konuşmuşlar, sonra bir tarih, bir saat, bir an belirlemişlerdir, onun için de küt! Belki ikisi de bunu baştan bilirlerdi, önceden anlaşırlardı, yedi sene sonra ben bu işi bırakacağım, benim için uygun, tamam o zaman 13 Mayıs diyelim, tamam, saat altıya doğru, altıya çeyrek kala olsun, tamam, iyi geceler o zaman, iyi geceler. Yedi yıl sonra, 13 Mayıs'ta, altıya çeyrek kala: küt. Anlaşılmaz. En iyisi düşünmemek, yoksa delirmek işten bile değildir. Bir tablo düştüğü zaman. Bir sabah uyanıp onu sevmediğini anladığın zaman. Gazeteyi açıp savaş çıktığını okuduğun zaman. Bir tren görüp ben buradan gitmeliyim dediğin zaman. Aynaya bakıp yaşlandığını fark ettiğin zaman. Okyanus un ortasında Bin Dokuz Yüz gözlerini tabağından kaldırıp, “Üç gün sonra New York’ta bu gemiden ineceğim,” dediği zaman.
531 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.