Bir Çaydanlığın Vasiyeti kitaplarını, Bir Çaydanlığın Vasiyeti sözleri ve alıntılarını, Bir Çaydanlığın Vasiyeti yazarlarını, Bir Çaydanlığın Vasiyeti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
evet
şöyle kabul edelim
sen yoksun
ben yokum
var olmasını istemediğimiz
hiçbir şey yok
ya da var olmasını istediğin
şeyler yok
evet
belki istediğin budur
bu kirli geçmişinin mimarı
sen...
bu dünyadan kurtulmanın tek yoludur
kaçmak
ve bu kaçmayı,
sen yok olmak üzerine
hiç olmamak üzerine kurmuşsundur
Aralık 2015'te Ömer Harmankal'ın yazdığı şiir kitabı 'Bir Çaydanlığın Vasiyeti' Parafiks Yayınevi'nden çıkarılmış. 2019 senesinde hayatını kaybeden yazar ve şair Küçük İskender'in genç yazarın yazdığı bu kitapla ilgili hem destek hem de tavsiye niteliğinde yazı yazmış.
Genç şairin bu yolun başında daha yeni ve ham olduğunu vurgulamış mesela Küçük İskender. İlhan Berk'in seksenli yaşlarındayken "hâlâ şiir çalışıyorum" demesinden yola çıkarak, şiir yazmaya merak salan, bu yolda iyi okunabilir ve kaliteli bir yürek işçisi olmak için daha fazla çaba vermesi gerektiğine olan yazısı çok doğru.
Kelimelerini ve dizelerini bir anlam bütünlüğü içinde kurup, okura hissettirilen emeğin önemine tüm kitapseverler katılır. Ve de kaleme damlayan yürek terinin daha çok damlaması gerektiğine okurlar da hem fikirdir. Sadece Ömer Harmankal için değil. Tüm şiir yazmaya niyetlenmiş yolun başında olan ozan adayları için bu öneriler değerli ve mantıklı.
Son olarak kitaba gelecek olursam ben beğenmedim. Yazış tarzı ve isyankâr bir dil kullanması Küçük İskender ile benzetmeye çalıştığı yönleri bana ters etki yaptı. Şiirlerinde küfürlü, argolu ifadeler kullanması; aşk için bel altı ve uçkuruyu öne çıkaran benzetmeleri, edebiyatın 'edeb'ine uymamış..
Odun ateşinde fokurdayan çaydanlığın demli kokusu eşliğinde çay kokan şiirler okumayı umdum. Ama öyle olmadı. Kitabın benim için kalitesini düşüren tespitlerimi sizlerle de paylaşmak istedim.
bizim yaşam alanlarımız
hep denize sıfır olmalıydı
çünkü bizim gibi insanlar çok aç kalırdı
şairler belki denizi ondan çok severdi
deniz bedavaydı
deniz ekmekti
deniz şiir..
yerin altında 350 metreden sonra
statü yok, alın teri var,
bir de evde bekleyen çocuk
yerin dibine doğru 350 metreden sonra
güneş yok
güneş gibi parlayan alınlar
bir de evde bekleyen çocuk..