Dünya tarihi, zorla girmeye çalışanlara sabır göstermez, kendi kahramanlarını kendi seçer ve orada yeri olmayanları, ne kadar ısrarla çaba sarf etseler de acımasızca geri çevirirdi. Kaderin ilerleyen arabasından bir kez düşen, bir daha ona yetişemezdi. Ve Madam de Prie’nin bu garip sonundan, gerçek hayatından ve sanatsal bir düşünceyle ortaya konulan ölüm aldatmacasından geriye bir hatıra defterinde yazılı olan birkaç satırdan başkası kalmamıştı. Ki o satırlar da bir zamanlar sergilediği tutkulu ve heyecan verici becerilerini yansıtmaya yeterli olamazdı, aynı kitap arasında kurutulmuş bir çiçeğin, çok zaman önce geçirmiş olduğu baharın güzel kokulu mucizesini yansıtamayacağı gibi.
O da kadınların çoğu gibi tümüyle başkalarının ruh halinden beslenirdi. Arzulandığı zaman güzeldi, zeki insanların arasında nüktedandı, gururu okşandığında kibirliydi, sevildiği zaman aşıktı.
İçini dökecek kimsesi yoktu, ancak karşısında ona cevap verecek gibi görünen kaskatı durmayan, bizzat yüzüne bakan hareketli bir şey duruyordu.
Ne sorabilirdi ki bir aynaya?