Ahh nereden başlasam nasıl anlatsam? Öyle keyifli bir yolculuktu ki. Sevgili Abdulrahim Arslan, şair ve ressam yanına şimdi de yazar yanını eklemiş. Uzun zamandır tanıdığım ve saygı duyduğum bir kalemin sahibiydi. Ama bu kitabı beni, yıllar önce yazdığı Şems’e götürürken ordan da aldı kimlere götürmedi ki; Yunus Emre, Taptuk Emre, Hallac-ı Mansur, Yıldırım Bayezid, Somuncu Baba, Freud… ve daha niceleri. Kâh şiirleriyle kâh fikirleriyle kâh hikayeleriyle eşlik ettiler bu keyifli yolculuğa.
Edebiyata, sanata, geziye doyamadım. Bursa, Evliya Çelebi’nin de ilk seyahatini yaptığı şehir ve bağrına sevdiklerimi basışıyla özel bir şehir. Bu şehrin mistik havasına ve görmesem de betimlemelerle gözümde canlanan sanat anlayışına doyamadım.
Derviş, ana kahramanımız. Rüya ve Mia’nın da eşlik ettiği bir hikayeydi. Spoi vermemek adına burada susuyorum.
Kitabımızın sonunda yer alan dizelerle incelememi sonlandırmak istiyorum:
“ Her gün, yeni bir telaşla başlarız güne
Her gün, yeni bir erteleyişle…”
Yazarımıza hayırlı ve bol okurlu olması temennilerimle…