insan varoluşu, terk edilmişlik ile emin kılınmışlığın çapraz etkisi nedeniyle daima gergin olan bir kendi kendisiyle ilişki halindedir. kendi kendimize biteviye üzüntü halindeyiz.
Dünya uzaktan ve yakından, herhangi bir varolanın uzaktan ve yakından olabileceğinden daha farklıdır. Varolanın bütün yakınlığı ve uzaklığı dünyanın zamansallığı ile mekânsallığı tarafından mümkün kılınmıştır. Dünya-içi şeylerin birbirlerine yakınlık ve uzaklıkları ancak dünyanın zaman-mekân'ı içinde vardır. Şey ile dünya arasında mesafe yoktur, aralarında açıklık/uzaklık bulunmaz: her şey dünyadadır, ama bütün şeyler toplandığında dünyayı doldurmazlar.