Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sinema, Medya ve Multimedya Dünyası

Bir Film Nasıl Okunur?

James Monaco

Bir Film Nasıl Okunur? Sözleri ve Alıntıları

Bir Film Nasıl Okunur? sözleri ve alıntılarını, Bir Film Nasıl Okunur? kitap alıntılarını, Bir Film Nasıl Okunur? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amerikan filmlerindeki geçtiğimiz otuz yılın cinsel politikası, sinemanın yalnızca gerçekliğin politikasını yansıtmadığını açıkça gösterir. Bu bir ölçüde, ulusal kültürümüzün savaş sırasında bir ölçüde özgürlük kazanmış kadınları tatlı sözlerle kandırarak yeniden evlerine döndürmeyi amaçladığı 1950'li yılların gerçeği olabilirdi. Ama kocaları değilse de, milyonlarca kadının bilinçlendiği 1970'li, 80'li ve 90'lı yıllarda bu kesinlikle gerçek dünyanın hatalı bir portresiydi.
Sayfa 257Kitabı okudu
Bir sahneyi kurmak, uzamı organize etmek kadar zamanı da organize etmektir.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Bize gerek filmler gerek medya aracılığıyla "bu hayatı yaşayın ve bu hayatın içinde mutlu olmanın yollarını arayın” deniliyor. Verili olan gerçeğin mutlak ve doğal olduğu söylenerek başka bir gerçekliğin de olabileceği olasılığı gizleniyor.
Görüntüyü daha iyi okumak, onu daha iyi anlamak, onun üzerinde daha fazla güce sahip olmaktır. Bu sayfayı okuyan görüntüyü türetir, filmi izleyen türetmez, yine de her iki okuyucu da anlama sürecini tamamlamak için gördükleri göstergeleri yorumlamaya çalışmak zorundadır.
Sayfa 155Kitabı okudu
Bir filmi yapmak için birlikte işlemek zorunda olan değişik faktörleri, hepsi de talepkâr olan ekonomik, politik ve teknolojik (tek tek şairlerin, ressamların ya da müzisyenlerin çok azının göz önünde tutmaları gereken) faktörleri düşündüğümüzde, zorlu film yapım sürecinden geriye 'sanatın' kalması bir mucizedir.
Sayfa 271Kitabı okudu
Doğrudur, herkes bir filmi izleyebilir. Ancak bazı insanlar görsel imgeleri diğerlerine göre fizyolojik, etnografik ve psikolojik olarak çok daha üst düzeyde kavramayı öğrenmişlerdir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
insanlar daha konuşmaya başlamadan önce görüntüleri anlamaya başlıyorlar. Bu nedenle izlenenin içeriğinin şu ya da bu düzeyde anlaşıldığından söz edilebilir. Ancak bu düzey ne kadar yüksek, işte sorun burada.
Sinemanın anlatı potansiyeli öylesinedir ki, en güçlü bağını resim, hatta tiyatroyla değil romanla kurmuştur. Hem filmler hem de romanlar çok ayrıntılı uzun öyküler anlatırlar ve bunu çoğunlukla öyküyle gözleyici arasına bir ironi düzeyi sokar.
Tıpkı romanların sinemayı beslemesi, ona zengin bir maden sunması gibi, günümüzde de sinema televizyonu besliyor. Aslında artık anlatı eğlencesinin bu üç biçimi arasında açık ayrımlar yapmak mümkün değildir. Ticari olarak roman, sinema ve televizyon her zamankinden daha fazla iç içe geçmiştir.
Sayfa 219Kitabı okudu
Tarihsel olarak asıl olan politik belirleyendir. Bir sanatın ya da bir sanat yapıtının toplumsal olarak nasıl kullanılacağına karar veren bu faktördür. Tüketim burada üretimden daha önemlidir.
Reklam
Kübizm, bütün sanatların tarihinde önemli bir dönüm noktasına damgasını vurdu; sanatçı gerçek dünyanın varolan modelle­rine bağımlı olmaktan kurtuldu ve dikkati konudan ayrı olarak sanat yapıtı kavramının kendisine yöneltti.
Sayfa 45
Çoğu insan kesmenin gerçekliği bozup yeniden düzenlediği için daha yönlendirici olduğu ve bu nedenle pan'ın uzamın bütünlüğünü koruduğu için bu iki alternatif arasında daha gerçekçi olduğunu söyleyecektir. ama gerçekte, eğer izleyicinin bakış açısından pan ve kesmeyi değerlendirirsek tersi doğrudur. dikkatimizi bir nesneden diğerine doğru yöneltirken aslında nadiren pan yaparız. psikolojik olarak, kesme, doğal algılamamıza daha uygundur. ilk olarak bir nesne dikkatimizi çeker, daha sonra bir diğeri, nadiren aradaki uzamla ilgileniriz ama sinemasal pan dikkatimizi tam da buna çeker.
Sayfa 169Kitabı okudu
“Sinemayı açıklamak zordur, çünkü onu anlamak kolaydır.”
Sayfa 156Kitabı okudu
Sinemanın kendisi, daha eski sanat olan müzik üzerinde özel olarak güçlü bir etkide bulunup müzisyenler için büyük bir pazar sağladıysa da, müzik üzerinde özel olarak güçlü bir estetik etkisi olmamıştır. Bununla birlikte ses kayıt teknikleri, müziği tamamen değiştirmiştir. Yeni teknolojinin etkisi iki dalga halinde hissedilmiştir.
Hollywood 1980’lerde ve 90’larda başarılı oldu, çünkü yeni dağıtım araçları film yapımının ekonom işini daha esnek hale getirdi. Ve bağımsız yönetmenler hem daha özgürleşti hem de ellerinin altında daha ucuz teknoloji oldu.
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.